Liber Porta Lucis
Yazan Aleister Crowley
Çeviren Edanur Gündüz - Translation Copyright © 2022 hermetics.org
1. Sonsuz uzay abyss’inde dönen küçük ve karanlık bir küre görüyorum. Sayısız enginler arasında küçük, sayısız parlak olanlar arasında karanlık.
2. Kendi içimde hem tüm uçsuz bucaksızlığı hem de küçük olanları, aydınlık ve karanlığı kapsayan ben; ışığımın V.V.V.V.V. ışınını o küçük ve karanlık küreye bir elçi olarak göndererek kendi tarifsiz ihtişamımın parlaklığını azalttım.
3. Sonra V.V.V.V.V. dile geldi, ve dedi ki:
4. Dünyanın erkekleri ve kadınları, ben sizin için Çağların ötesindeki Çağlardan, görebileceğinizin ötesindeki Uzaydan geliyorum; ve size bu sözleri getirdim.
5. Ama onları duymadılar, çünkü bu mesajları almaya hazır değillerdi.
6. Ama bazı insanlar da işitti ve anladı, onlar sayesinde bu Bilgelik bilinecek.
7. Bu yüzden onların en ufağı, hepsinin hizmetkarı bu kitabı yazıyor.
8. Buna hazır olanlar için yazıyor. Böylece kişinin hazır olup olmadığı, kendisine bazı marifetlerin verilip verilmediği, bazı şeylere doğuştan, zenginlikten, aklından veya başka açık bir emareden dolayı layık olup olmadığı anlaşılır. Ve efendinin hizmetkarları onun kavrayışına göre onları yargılayacak.
9. Bu Bilgelik bütün insanlar için değil; gerçekten çok az kişi çağrılır, ancak bu az kişiden çoğu seçilmiştir.
10. Bu İş’in doğasıdır.
11. İlk olarak, bu yeryüzünde çok sayıda ve çeşit çeşit yaşam koşulları vardır. Bütün bunların içinde biraz da keder tohumları var. Hastalıktan, yaşlılıktan ve ölümden kim kaçabilir?
12. Biz dostlarımızı bunlardan kurtarmaya geldik. Çünkü bunların hiçbirinin dokunmadığı, ilim ve mutlak saadetle dolu bir hayat var.
13. Bu hayatı şimdi ve burada bile elde edebiliriz. V.V.V.V.V.’nin hizmetkarları olan üstatlar o hayata ulaşmışlardır.
14. Onların elde ettikleri şeylerin görkemini sizlere anlatmak mümkün değil. Yavaş yavaş, gözleriniz güçlendikçe, Üstatların Yolu’nun tarifsiz ihtişamının ve bu yolun meçhul amacının üzerindeki örtüyü sizin için kaldıracağız.
15. Sarp bir dağa tırmanan bir adam nasıl vadideki arkadaşlarının gözünde kayboluyorsa, üstadın da öyle kaybolması gerekir. Diyecekler ki: O, bulutlarda kayboldu. Ama o üzerlerindeki güneş ışıklarında eğlenecek, ebedi ve ezeli karlara varacak.
16. Ya da bir bilgin, eskilerin gizli dillerinden birini öğrenir. Arkadaşları şöyle diyecektir: “Bakın! Kitabı okuyormuş gibi yapıyor, ama bunlar anlaşılmıyor. Saçmalıyor.” Buna rağmen onlar boş ve bayağı şeyler okurlarken, bilgin Odise destanından keyif alır.
17. Biz size Mutlak Gerçeği, Mutlak Işığı, Mutlak Mutluluğu vereceğiz.
18. Çağlar boyunca birçok üstat bunu yapmaya çalıştı; ama onların sözleri halefleri tarafından saptırıldı, ve Peçe tekrar tekrar Kutsalların Kutsalı’nın üzerine düştü.
19. Hala Kafirlik Mahkemesin’de dolaşan sizler için henüz her şeyi açıklayamıyoruz; fakat dünya dinlerinin Mutlak Hakikat’in sembolleri ve peçelerinden başka bir şey olmadıklarını anlayacaksınız. Elbette felsefeler de öyle. Bütün bunları yukarıdan gören üstat için Buda ile Muhammed arasında, Ateizm ile Teizm arasında seçim yapacak hiçbir şey yoktur.
20. Çoğu değişir ve arkada kalır; biri kalır. Şayet fırının sıcaklığı aşkın sıcaklıktaysa; odun, kömür ve demir tek büyük bir alevde birlikte yanabilir bile. Bu spiritüel simyanın imbiğinde de, eğer zelator fırınına yeterince üflerse, yeryüzünün tüm sistemleri Tek Bilgi’de yanıp kül olur.
21. Yine de bir yangın yalnızca demir ile başlatılamayacağından, başlangıçta bir sistem arayanlardan biri için uygun olabilir, diğeri içinse başka bir sistem.
21. Bu yüzden, cehaletin zincirlerinden yoksun olan bizler, arayanın kalbine yakından bakarız ve onu her şeyin nihai sonuna, en yüksek idrake, Işıkta Baki Olan Yaşam’a, evet, Işıkta Baki Olan Yaşam’a giden ve kendi doğasına en çok uyan yolda yönlendiririz.
[Ana Sayfa ][Yazılar]