N: Öncelikle bu röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
Lütfen okuyuculara kendinizi tanıtır mısınız? Aghora geleneğini nasıl
keşfettiniz?
SR: Aghoracharya Baba Kinaram geleneğine göre Gurum tarafından
ismim Surya Ram konuldu. Bu çok uzun bir hikaye ama Felsefi ve dini
gelenekleri daha derinlemesine incelemeye Hindistan’a ilk yolculuğumdan
sonra 2002’de başladım.
N: Aghora geleneği, “iğrenç” ve “korkutucu” uygulamalarıyla
biliniyor. Aghora geleneğinin amacı nedir?
SR: Bu dünyanın tüm dualitesinden hür olmak ve Benlik ile Tanrı
idrakini elde etmektir.
N: Advaita Vedanta’ya oldukça benziyor. Aghori uygulamaları
göründükleri kadar saldırgan mıdır? Bu gelenekte canlılara ve Ahimsa’ya
bakış nasıldır?
SR: Hem evet hem hayır, onu nasıl gördüğümüze bağlı, lakin hepsi
Benlik ve Tanrı’nın farkındalığı içindir, başka bir şey için değil. Aghora
geleneğinin kurucusu Baba Kinaram, büyük bir aziz olarak bilinir ve pek çok
kişinin düşündüğünün aksine, çevresindeki fakir ve ezilmiş insanlar için
birçok yardım faaliyetinde bulunmuştur. Yani genel olarak Aghora’daki
canlılar üzerine olan genel görüş, onların kutsal ve doğası gereği ilahi
olduğu yönündedir.
N: Peki, bu durumda popüler bir soru ortaya çıkıyor: “Biri bize
kötü davrandığında ne yapmalıyız?” Aghori’nin bu durumda tepkisi ne olur?
SR: Tamamen duruma bağlı. Duruma dahil herkes için en faydalı yanıt
ne türde bir yanıt olur? Her şey bir olasılıktır.
N: Çoğu Batılının aklına Tantra denince Seks Majisi gelir. Peki
Tantra nedir? Aynı zamanda Sri Aghora Vaishnava Sampradaya’nın da
kurucususunuz, böyle bir şeyi kurma fikri nasıl aklınıza geldi? Ne tür
faaliyetleri var?
SR: Tantra çok geniş bir konudur. Esas olarak, belirli hedeflere
ulaşmak için ritüellerin ayrıntıları üzerinde duran, Tantralar olarak da
adlandırılan Agama yazılarını kast eder. Aynı zamanda, uygulayıcıyı ruhsal
veya dünyevi çabalarda mükemmelliğe ulaşmak için fiziksel bedeni, zihni ve
duyuları araç olarak kullanmaya teşvik eden bir felsefeye atıfta bulunur.
Aghora genellikle Tantra’nın Sol El Yolu yönünde görülür, ancak bu bir
abartıdır. Aghora tüm sınırlamaların ötesindedir.
SR: Aghor Vaishnav’ın neden kurulduğuna gelince, bunun birçok
nedeni var. Vaishnava geleneğini Aghora geleneğine bağlayan eski kutsal
metinlerin birçok detayı vardır. İlk Aghori Lord Shiva, bir Vaishnava
Acharya’dır (Vasudeva adanmışı bir bilgin ve Öğretmen) ve Dattatreya olarak
bilinen Vasudeva’nın efsanevi Avadhuta enkarnasyonunun, Girnar Dağı’ndaki
Aghora uygulamalarına Baba Kinaram’ı inisiye ettiği söylenir. İlk Gurum bir
Vaishnava olduğundan ve Aghoracharya Baba Kinaram’ın ilk öğretmeni de bir
Vaishnava olduğundan, bunu yapmak bana çok doğal geldi. Aghora ve Vaishnava
geleneği arasındaki bir diğer bağlantı, Aghora'nın geleneksel mantralardan
biri ve Vasudeva'nın insan-aslan enkarnasyonu Narasimha'nın isimlerinden
biri olduğu gerçeğidir. Bu süreçte Gurum
beni kişisel olarak Lord Shiva ile tanıştırdı ve o daha sonra bu fenomenin
tüm detaylarını rüyalarda, vizyonlarda ve meditasyonda bana açıkladı.
Vaishnava geleneğini Ortodoks olmayan Avadhuta köklerine geri getirmenin
zamanı geldi.
Tat-krsna-varna-vilasat-su-kalam samiksya tasmin vilagna manasa su-sukham
vihaya unmatta-vad vrajati dhuvati nilakantho bibhrat
kaparda-visa-bhasma-kapala-sarpan
Radha şöyle dedi: “Krişna’nın karanlık güzelliğine bakan Şiva, O’na
bağlandı. Tüm normal mutluluklardan vazgeçen Şiva, şimdi keçeleşmiş
saçlarla, zehir içmiş, küllerle kaplı, yılanlar ve kafataslarıyla süslenmiş
bir deli olarka yürüyor ve koşuyor.”
– Garga Samhita 2.18.23
N: Hmm.. Birçok kişi Şivapurana’dan Şiva’nın en üstün tanrı
olduğunu anlıyor, ancak açıklamalarınızdan Vişnu’nun mu üstün olduğunu
anlamalıyız?
SR: Onlar birdir. İki formdaki bir… Pek çok hikayede birbirlerinin
adanmışıdırlar. Sankrit’te bu ilahi oyuna “Lila” denir. Şivapurana’da Şakti
Parvati’nin her gün Vişnu sahasranama’yı, Vasudeva’nın bin adını zikrederek
ibadet ettiği bir pasaj var. Lord Şiva ona bunu yapmasının gerekli
olmadığını ve Vasudeva’nın bin adı yerine sadece Rama-Rama’yı zikretmesini
öneriyor. Bu nedenle, ilk Aghori, ilk Yogi ve ilk çileci olan evrenin tüm
canlı varlıklarının gerçek Guru’su Lord Şiva, büyük Tanrıça Sri Vasudeva’nın
ve kendisinin bir adananıdır. Bu, eski kutsal metinlerden çıkan sonuçtur. Bu
kimin en yüksek veya güçlü olduğu ile ilgili değil, sadece bu gelenekleri
birbirine yaklaştırmak ve ilkel biçiminde yeniden birleştirmekle
alakalıdır.
N: Peki Aghora geleneği başka neler içeriyor? Astroloji, Ayurveda,
Yoga?
SR: Yoga ‘ilahi olanla birleşmek’ Aghora’nın önemli bir parçasıdır.
Aghora, geleneksel dini ilkeleri aşan, ritüeller ve dinle bağlantılı sosyal
tabuların çoğunu yıkan bir yoldur.
N: Peki, bize yoldaki ilginç bir deneyiminizden bahsetmek ister
misiniz? Anı olarak.
SR: Bu konuşmayı çok uzatmadan nereden başlayacağımı veya ne
söyleyeceğimi bilmiyorum ama şimdiye kadar ölü yakma alanlarında, ormanlarda
ve ıssız yerlerde yaşamak çok ilginç bir yolculuk ve deneyim oldu. Kulağıma
fısıldayan ruhlar, orman kamplarında gizlice dolaşan kaplanlar ve kutsal
ateşin alevleri arasından görünen tanrılar.
N: Vahşi bir hayvanla karşılaştığınız ilginç bir anınız olduğunu
söyleyebilir miyiz?
SR: Pek çok kez…
N: Ve size saldırmadılar? Her ne kadar bir metafor olarak görsek
de, sizin gibi Saddhular için “kaplana binme” terimi yaygın, bu gerçek bir
Siddhi olmalı…
SR: Evet ya da buna şans diyebiliriz. Her neyse, gerçek bir siddha
sadhu’yla tanıştığım ve gerçek bir sadhu’nun ne olduğunu öğrendiğim için
kesinlikle şanslıyım. Sadece birkaçından bahsetmek gerekirse. Gerçek
nezaket, şefkat, Telepati, hastaların mucizevi şifaları ve hatta ölülerin
dirilişi.
N: Bugünlerde pek çok insan guru ve aşram aramakta, bazılarının
Hindistan’a ya da başka bir ülkeye gidecek maddi imkanları yok. Onlara
tavsiyeniz veya uyarınız nedir?
SR: Bir Guru bulmak için Hindistan’a gitmeniz gerektiğini ya da
önemli bir Hint Guru’ya sahip olmanız gerektiğini düşünerek saf veya aptalca
bir düşünceye dalmayın. Hindistan’da ve aynı zamanda Batıda birçok saf
batılının dolandırıcı Sadhularının kurbanı olduğunu gördüm. Gerçek bir
Sadhu’nun birkaç özelliği; para, şöhret veya saygıyla ilgilenmemeleridir.
Öyleyse neden bir insan bu guru meselesine girmek istesin ki? Çünkü mayaya,
ilahi olanın yanıltıcı enerjisine karışmış olan bizler için, ondan
kurtulmakta özgür olan birinden yardım almak esastır. Sri Guru, biz
bataklığa yavaş yavaş batarken yanımızda sopayla duran birisi gibidir. Guru
bu nedenle önemlidir. Guru ile fiziksel birliktelik kişinin Guru ile şahsen
tanışması ve en azından bir süreyi doğrudan manevi öğretmenden öğrenmeye
harcaması sadhana ruhsal disiplininde gerçek ilerleme için gereklidir. Bunun
için gerçekten hazır olduğumuzda, ruhsal öğretmenin bir şekilde ortaya
çıkacağı yaygın bir sözdür. Bu yüzden benim tavsiyem, inisiyasyonu almadan
önce, bunun için nitelikli olduklarından emin olmak için Guru’nun
niteliklerini dikkatlice analiz etmek olacaktır. Eğer yurt dışına seyahat
edemiyorlarsa ve bulundukları yerde Guruparampara mezhebinin temsilcisi
yoksa o zaman internet tek seçenektir. Görüntülü sohbet muhtemelen o zaman
yapılabilecek gerçek bir toplantıya en yakın şeydir ve umutsuz olmadıkları
ve daha önce bahsedilen para, şöhret ve saygı konusundaki uyarılan
özellikleri görmezden gelmedikleri sürece sorun değil.
N: Çoğu insan zaman zaman anksiyete ile kuşatılmış halde, özellikle
şehir hayatında, onlar için herhangi bir öneriniz var mı?
SR: İçinizdeki tek ve aynı mutlak ilahi gerçeğin aynı zamanda
herkesin ve her şeyin içinde olduğunu kabul edin. Var olan her şey İlahi
Olan’ın bir parçasıdır. Tanrı her yerdedir ve nihayetinde her şeyin
kontrolündedir. Bu sonsuz gerçeği her zaman hatırlayın, o zaman yanılsama ve
acıdan kurtulmak garantidir.
N: Bize vakit ayırdığınız ve değerli bilgilerinizi bizlerle
paylaştığınız için tekrar teşekkürler.
SR: Büyük Tanrıça hepinizi cehaletin karanlığından ve dualitenin
ilüzyonundan sonsuz bilgeliğe ve aydınlanmaya taşısın. Tanrı’ya olan
adanmışlık sevgisi en içteki tek kimliğiniz olsun ve tüm sonsuz güçlerin
kaynağı sizi her zaman korusun.
Jai Aghor Jai Avadhut Jai Baba Kinaram