Pentagram Ritüeli
Hazırlayan Kemal Menemencioğlu
KONUYLA İLGİLİ DİĞER YAZILAR:
KİTAPLAR |
Pentagram Ritüeli, Altın Şafak Külliyatında öğretilen ilk ritüeldir ve en önemli ritüeli olduğu söylenebilir. Altın Şafak Hermetik Cemiyeti 19. asırda kurulan en önemli majikal cemiyetidir. Uygulamaları son derece gizli ve eski bir Gül Haç Cemiyetinden aktarıldığı iddia edilmektedir. Birinci Bilgi Tebliği'nde bu ritüel çok yalın bir şekilde anlatılmaktadır, ancak onun ayrıntılı olarak nasıl yapılması gerektiği konusunda tam bilgi verilmediği gibi, yazılı olmayan sözlü bir aktarım olduğu bellidir. Ayrıca daha üst derecelerde bu konuda daha ayrıntılı bilgi verildiği gibi, farklı amaçlara yönelik ritüelin daha karmaşık ve ayrıntılı şekilleri verilmektedir. Bu yazıda elimizden geldiği kadarıyla bu eksik bilgileri doldurmaya çalışacağız. Bu bilgilerin çoğu yazılı kaynaklardan, bazı püf noktaları da Regardie'den el almış majisyenler tarafından sözlü olarak aktarılmıştır. İki ayrı kola mensup bu majisyenlerden bazılarıyla bizzat görüşme fırsatım olduğu için bu konuda bazı ipuçları hakkında bildiklerimi aktarabilirm. Diğer yandan, Pentegram ritüeline yorum getirenler, farklı uygulamalar ve öneri sunanlar olmuştur. Aurum Solis Cemiyeti, Aleister Crowley ve çeşitli okült yazarlar tarafından değişik uygulama biçimleri geliştirilmiştir. Altın Şafak Hermetik Cemiyetinin Şef Adepti, G.H. Frater L.E.S., David Griffin'in Ritüel Maji El Kitabı'nda gerek Küçük Pentagram ritüellerin, gerekse de Büyük Pentgram Ritüellerin tüm elemental ve zodyaksal uygulamaları ayrıntılı olarak verilmektedir. Bu kitaptan bazı bölümler sitemizde bulunmaktadır.
İlk Bilgi Tebliği'nde bize Küçük Davet Pentagram Ritüeli (LIRP - Lesser Invoking Rituel of the Pentagram) ve Küçük Defetme Pentagram Ritüeli (LBRP - Lesser Banishing Rituel of the Pentagram) sunulur. Pentagram beş köşeli şekil anlamına gelir. Ayrıca Pentalapha de nadiren kullanılır ve beş A demektir. Beş A' dizildiği zaman beş köşeli bir yıldız meydana gelir. Pentagon farklı bir şekildir ve pentagramın ortasında vardır. Ayrıca pentagramın uçları tek bir çizgiyle birleştirisen bu şekil ortaya çıkar. Majide sıkça kullılan "invokasyon"un Türkçe karşılığı "davet"tir. Davet ritüeli belirli bir yüksek tesire açılma ve çağırma anlamına gelir. Operasyon tamamlandıktan sonra defetme ritüeli ile bu tesir etkisiz hale getirilir. Davet ritüelini bir şalteri açmaya benzetebiliriz, işimiz bitikten sonra şalteri kapatırız, bunu da defetme ritüeli ile yaparız. Defetme ritüeli ayrıca psişik korunma ve çevreyi istenilmeyen psişik etkilerden temizlemek için kullanılır. Bilgi tebliğlerinde günlük çalışma olarak sabah davet ve akşam defetme ritüeli önerilir, ama modern majisyenler genelde günlük çalışmalarda, ister sabah olsun veya akşam olsun, sadece defetme ritüelini önerirler. Çünkü Davet Ritüeli bir açma ritüelidir. Bir alana kapı açıldıktan sonra günlük hayata dönerken mutlaka o kapıyı kapatmak gerekir. Her iki ritüele küçük denilmesinin sebebi daha etkili ve karmaşık Büyük Davet ve Defetme Pentagram Ritüelleri olmasından dolayıdır. Bunun dışında pentagram ritüelini farklı dilde (örneğin İbranice, Latince, Grekçe, Enokyan vs.) uygulayanlar olduğu gibi, farklı şekillerde (örneğin başındaki kabalistik haç hareketleri yerine Aurum Solis'in kaliks hareketleri, Thelema'nın Star Ruby Ritüeli, defetmede saat yönüne ters dönme vs.) uygulayanlar da vardır. Aşağıda küçük defetme pentagram ritüelinin tamamını vereceğiz sonra da anlamı ve gücü konusunda yorumumuzu sunacağız, bildiğim kadarıyla İngilizce açıklamalar dahil, Internet'te bu konuda verilen en ayrıntılı ve pratik açıklama olacaktır:
Eğer bir pentagram ritüelini uygulamaya karar verdinizse, bu tam anlamıyla majikal bir çalışmaya başlayacaksınız demektir. Bunda çekinecek bir şey yoktur, maji kutsal bir bilimdir. Kendinizi geliştirmeye karar vermiş bulunuyorsunuz, bu da Gurdjieff'in tanımı ile "kendiniz üzerinde çalışmak" anlamına gelir. Bunda ne yanlış, ne de doğal olmayan bir şey vardır, tam aksine evrenin doğasıyla uyumludur. Evrende her şey evrime yöneliktir ve insanoğlunun en önemli amacı ruhsal evrimini gerçekleştirmektir. O halde, günlük emeğinizin bir kısmını kendinizi geliştirmek için harcamanız sadece yararlı değil, aynı zamanda gereklidir. Zira insan kendini geliştirmediği sürece başkalarına yardımcı olamaz, olsa olsa zararlı olabilir. Krishnamurti'nin dediği gibi "Dünyayı değiştiremezsiniz, ama kendinizi değiştirebilirisiniz, kendinizi değiştirirseniz de en azından dünyada yararlı değişiklik yapabilecek konumda olursunuz."
Majiye ilk adımını atacak kişi asgari gerekler üzerinde durması gerekir. Her şeyden önce, çalışma içsel de olsa, belirli bir zaman ve mekan gerektirir. Eğer majisyen majikal bir dernek, grup veya locaya mensupsa zaman ve mekan sorunu hal olmuştur anlamına gelir, çünkü grup diyelim ki haftanın belirli bir günü ve saatinde belirli bir yerde toplanır, o yer de muhtemelen yapılacak çalışmaya göre hazırlanmıştır. Ancak günümüzde böyle imkanlar genelde yoktur, hatta yurt dışında kalabalık şehirlerde bile yaşayan çoğu kişi kendi yollarına uygun majikal loca bulamadıklarından yakınırlar. Okült gruplar yeni başlayanlara dayanışma, destek, çalışma şevkinin motivasyonu, bilenlerden denetim gibi birçok fayda sağlarlar. En önemli faydalardan biri oluşturdukları grup ruhudur. Grup ruhu, birlikte yapılan çalışmaların daha güçlü sonuçlar vermesini sağlar. Ama diğer yandan, grup çalışmaların önemli dezavantajları da olabilir. Eğer grupta bulunan veya yöneten kişilerin amaçlarında sapkınlık varsa bu bir şekilde kişiye de yansır. Gruplarda yeteneksiz, saplantılı, sulu veya atıl insanlar varsa bu azimli insanların ilerlemelerini engeller. Bunun dışında gruplarda enerji yüklemesinden dolayı insanların egoları ve gelişmemiş tarafları sık sık ortaya çıkar, bu da bazen grubun dağılmasına kadar varan büyük gerginlilere yol açar. Majikal çalışmalar azimle yapıldığı zaman şaşırtıcı sonuç verir, bu bazen ruhsal kibir denilen şeyin ortaya çıkmasına neden olabilir. Kişi kendisini etrafındandaki insanlardan daha zeki, bilgili, güçlü ve, üstün görebilir. Oysa hemcinsleriyle aynı mayadan yapıldığını, onların da potansiyel olarak aynı kendisi gibi tanrısal kıvılcımı taşıdığını ancak henüz bilincinde olmadıklarını her zaman akında tutmalı. Okült bilgi asırlardır alçak gönülü üstatlardan öğrencilere bir vefa borcu olarak aktarılmıştır. Bu bilgi insanlığa aittir, hiçbir şahsa ait değilidir. Bilgi ancak layık olana verildiği için ezoterik ve gizlidir. Kökeni eski çağlara indiği için geleneksel ve kadimdir. Farklı kültürler, inançlardan renk alabilir, ama özü ayndır ve değişmez.
Solo çalışma, yani tek başına çalışma günümüzde en yaygın majikal çalışma yöntemidir. Eğer kişi grup ruhu (egregor) yerleşik, kökenli ve yetkin bir majikal locayı bulma şansına sahip olsa dahi, yine de grup çalışmaları dışında solo çalışması da gerekecektir ve bu yapacağı en önemli çalışma olacaktır. Kendi başına çalışmaya alışık olmayan kişi, çalışma çizelgesini hazırlama, yer ve zamanı tayin etme, amacı belirleme gibi bir sürü işi tek başına yapmamanın zorlukları ile karşı karşıya gelecektir. Ama bunlara baş ederse, ödülü değecektir. İnsanlar sürü halinde hareket etmeye alışmışlar, ama pratik okültizminde ancak kendisini belirli süre için de olsa sürüden ayırabilen kişi bir yere varabilir. Okült çalışmalarda kişilerin kendine ait bir alan yaratmaları önemlidir. Her an etrafında kalabalık olan, sürekli denetim altında olan kişi için okült çalışma neredeyse imkansızdır.
Çalışmaya karar veren kişi şimdi de çalışmanın yer ve zamanını seçme durumundadır. Bu tür çalışmalara giren kişiler bazen evlerinde mabet dedikleri özel bir oda seçerler, o odayı sadece ritüel, meditasyon ve içsel çalışmaları için ayırırlar ve ona göre hazırlarlar. Bu odayı kilitlerler ve içeriye kimseyi sokmazlar. Tabii ki, herkesin böyle bir imkanı yoktur, onun için odanın bir kısmını tahsis etmek mümkün değilse de, geçici olarak hemen hemen her yer kullanılabilir, yeter ki kişi o çalışma sırasında başkaları tarafından rahatsız edilmesin ve tek başına veya sadece çalışacağı kişi veya kişilerle birlikte olabilsin.
Diğer bir unsur da giysidir. Majisyenler çalışmadan önce kişisel giysilerini çıkarıp özel bir giysi giyerler. Bunun birkaç amacı var. Psikolojik amacı, kişinin günlük yaşantısını temsil eden giysilerini çıkarıp, majikal giysilerin temsil ettiği majikal kişiliğine bürünmek. Psişik amacı ise günlük giysilerin taşıdığı titreşimleri çalışma mekanına sokmamaktır. Orası kutsal bir mekandır ve farklı titreşimler üretilmektedir. Bu giysi genelde siyah kapşonlu bir cüppedir. Siyahı kötülüğün rengi olarak algılamamak gerekir. Bedeni siyahla sarmak onu arka plana itip, zihinsel ve ruhsal faaliyetleri ön plana çıkarmak anlamına gelir. Bunun dışında siyah bütün renkleri özümseyerek çalışma için boş bir zemin sağlar. Çalışmalara yine başlayanlar için siyah uygun bir renktir. Diğer yandan, beyaz bir rob da birçok sistemde tercih edilir. Değişik dereceleri belirten renkli kuşaklar giyilebilir. Renkli giysiler ancak özel çalışmalarda kullanılabilir. Örneğin kırmızı ateş elementi, mars gezegen veya koç burcunu invoke etmek için kullanılabilir.
Diğer unsurlar arasında majikal aletler gelir. Bazı majisyenler ritüellerinde bir sürü alet edevat kullanırlar. Bunların arasında bıçak, kılıç, asa, değnek, kupa, buhur ve buhurdanlık, mum, defter, zil, ayna, (bütün bunların bazen içine konulduğu) "altar" denilen küçük çalışma sehpası vs. olabilir. Ancak, iyi bir ritüelde en önemli unsur bilgi, irade gücü ve imgeleme olduğu için bunlar da şart değildir. Ritüel çalışma parmaklarla da yapılabilir, hatta tamamen imgeleme yoluyla da yapılabilir. Birçok maji el kitabında belirtildiği gibi her türlü majikal aletle donanmakla majisyen olunmaz. Üstat bir majisyen birkaç el hareketle veya sadece imgelemeyle amacını gerçekleştirebilir. Aletler sadece iradeye sembolik destek ve yön vermek için kullanılır.
Diğer bir unsur da ön hazırlıklardır. Eğer önemli bir ritüel yapılacaksa, önceden yıkanmakta fayda vardır. Bazı majisyenler çalışmanın aç karnına yapılmasını öneriler, içki ve sigara içilmemesini de önerilir, ancak bir kitap çalışma öncesi bir kadeh kırmızı şarap içilmesini önerir. En azında çalışma öncesi ağır bir yemek yenmemesi, et gibi hazmı zor ve uzun süren gıdalardan sakınmakta fayda vardır. Bazı eski grimoire'ler bazı çalışmalar için uzun süre önceden vejetaryen bir perhiz bile önerirler. Bunun dışında çalışmanın özelliğine uygun astrolojik durumlar ve özellikler, gezegen gün ve saatler de önerilir. Ancak günlük yapılan basit küçük defetme ritüellerinde asgari hazırlık yeterlidir.
Çalışmaya başlamadan önce bir pusula ile kuzey, doğu, güney ve batı koordinatları tespit etmek gerekir. Pusula yoksa, doğu basit olarak güneşin doğduğu yöndür ve güney sağ tarafta ona 90 derece yapan yöndür vs. Çalışma doğudan başlar, çünkü doğu ışığın doğduğu yöndür. Majisyen ritüelini doğuya doğru esas duruşta başlar, eğer altarı varsa, altar çalışma alanının tam ortasında bulunur, ilk başta altarın arkasında duran majisyen saat yönünde dönerek altarın önüne geçer. Altın Şafak yönteminde her zaman saat yönünde dönülür, çünkü saat yönü dönme güneşin rotasıdır. Oysa, örneğin, Aurum Solis Cemiyetinin yönteminde defetme ritüelinde saat yönüne ters hareket edilir çünkü defetme ritüeli davet ritüelinin tersidir ve davet etme ritüelinde yaratılan çember silinir. Eğer davet etme ritüeli yapılmazsa bile, yine de defetme ritüeli etkileri geri göndermeyi içerir. Defetme ritüeli bir arınma riteülidir, çevreyi görnmeyen psişik etkilerden temizler.
Altarı olmayan bir majisyen yerinden hiç hareket etmeden sadece dönerek de asgari büyüklükte bir çember oluşturabilir ve bu genelde takip edilen yöntemdir. Doğuya dönük duran majisyenin ilk yapacağı hareketler Kabalistik Haç ritidir. Burada oluşturulan haçın dini anlamı yoktur, amaç yukarıdan ışık indirmek ve bunun bedenin her tarafında yayılmasını sağlamaktır. Majisyen meditasyon halindedir, kendini evreninin içinde küçücük bir nokta olarak düşünür. Üzerinde ve uzaklarda, evrenin sonsuzluklarında bir ışık noktasını imgeler, bütün evren adeta bu ışık etrafında döner, bu ışığı elektrik veya güneş ışığı olarak değil de ilahi nur olarak imgelemeli. Bu ışıktan gelen bir ışın başının üzerinde bulunan duyu ötesi suptil bir merkezi, beyaz bir küreyi aydınlattığını düşünsün, küre onun yüksek benliğini taşır ve ışından gelen nur onun yaşam enerjisiyle dolmasını sağlar. Bu arada bedeninin giderek büyüdüğünü düşünsün, ev kadar büyük olduğu ve halen büyüdüğünü sonunda dünyanın ayağı altında bir top olduğunu düşünsün. Şimdi elinde bıçak veya değnek varsa bu aleti, yoksa da başparmağını başının üzerindeki bu küreye değsin, alet veya el kürede birikmiş beyaz ışıkla dolacaktır (bu detay yazılı talimatlarda atlanır). Parmak veya aleti alnına getirsin ve titreşimsel bir sesle, kelimeyi uzatarak "Atoh" (Siz) desin, sonrada elini karnına getirerek "Malkuth" (Krallık) desin, sonrada sağ omzuna değerek "Vö Geburah" (ve Kudret), sol omzuna değerek "Vö Gedulah" (ve İhtişamsınız), sonra da ellerini kalp hizasında göğüste birleştirerek "Le-Olahım Amen" (Sonsuza Dek, Amin) desin. Regardie'e göre bütün bu hareketler sırasında bıçak (kullanılıyorsa) yukarı bakması gerekiyor ve hiç bir zaman aşağı bakmamalı. Çıplak elle yapılan son harekette parmaklar birbirine kenetlenerek eller terse çevrilir. Böylece iki elden oluşmuş yumruk göğüsse basıp kalp çakrasını harekete geçirdiğini söyler. Bu hareketler sırasında majisyen yukarıdan aşağı beyaz ışık şeklinde yaşamsal enerjinin indiğini ve bunun yer küresinin ortasına kadar indiğini imgeler, sonradan sağdan sola yapılan el hareketiyle (sağ omzuna sol omzuna) ve enerjinin bedenin ötesine bir çizgi şeklinde sağda sola sonsuzluklara hareket ettiğini imgeler.
Bu hareketler tamamlandıktan sonra majisyen önünde doğuda alet veya parmağın ucuyla havada beş köşeli bir yıldız çizer. Altın Şafak Küçük Defetme Ritüelinde beş köşeli yıldızın başlama noktası önde sol kalçanın hizasındadır ve ikinci nokta önde alnın hizasında veya biraz üstündedir. Üçüncü nokta sağ kalçanın hizasında, sonra sol omuz, sağ omuz ve en tekrar başlama noktası takip eder. Bu hareketleri yaparken, majisyen alet veya parmağının ucundan ışık çıktığını ve aynı önünde bir kara tahta varmış gibi ışıkla çizilmiş beş köşeli bir yıldız çizdiğini imgelemelidir. İşi bitince önünde havada yüzen ışıktan oluşmuş bir pentagram olmalıdır. Bu ışığı çok açık mavi olarak imgelenmesi genelde önerilir, ama beyaz ışıktan da olabilir.
Pentagram tamamlandıktan sonra majisyen alet veya parmağını pentagramın ortasına saplamalıdır ve aynı anda "Yod Heh Vau Heh" demelidir. Unutmamak gerekir ki, eğer sessiz bir ritüel yapılmıyorsa ses kalın ve titreşimli olmalıdır.
Bundan sonraki harekette pentagramın ortasındaki alet veya parmak sabit tutularak güneye doğru 90 derece dönülecektir, böylece havadaki pentagramın ortasından başlayan çeyrek bir daire çizilmiş olacaktır ve bu çeyrek daire aynı pentagram gibi ışıkla çizilmiş olacaktır. Güneyde aynı şekilde bir defetme pentagramı çizecek ve ortasına saplayarak "Ahdonay" diyecek. Aynı hareketleri batıda tekrarlayarak "Eh Hay Eh" diyecek. Kuzeyde de "AGLA" diyecek. Sonra doğuya dönerek etrafında ışıktan bir çember oluşturacak. Bu çemberin dört bir tarafında dört ışıktan dört pentagram olacak.
Farklı bir Uygulama - Yurkarıda verdiğim pentagram ritüeli Birinci Bilgi tebliğinde anlatıldığı şekildedir. Ayrıca, Küçük Defetme Pentagramı açıklayan David Griffin'in kitabında bulunan ve sitemizde tercümesi olan yazıda farklı, yaygın ve daha gelişmiş bir biçimi vardır. Bunda yukarıda açıkladığımız biçimden farklı olarak İlahi İsimler pentagram çizilirken zikredilir ve pentagramın ortasına parmak veya hançerle saplamak yerine Giren İşareti yapılır. İki kol pentagramın içinden uzatılır. Eğer sağ elde hançer varsa eller onunla birlikte uzatılır. Sonra sol elle Sessizlik İşareti yaplılr. Giren ve Sessizlik İşareti İşaretler yazısında belirtildiği şekilde yapınız. Bu haretketin amacı bedenden psişik enerji atmaktır. Parmak ucundan hata gözlerden sonsuzluğa ışın gönderdiğinizi hayal ediniz. Sonra sessizlik işaretiyle enerjinin dönüşü bloke edilir. Bu iki işaretten sonra parmak veya hançer tekrar pentagrama saplanır ve aynı yukarıdaki biçimde olduğu gibi daire çizilerek sağa dönülür.
Doğuda kollarını iki tarafına açacak, avuçları yukarıya bakacak. Bedeni haç şeklinde olacaktır. Aşağıdaki sözler (özellikle başmelek adları) titreşimsel bir şekilde söylenir:
"ÖNÜMDE RA-FA-EL
ARKAMDA GAB-Rİ-EL
SAĞIMDA Mi-HAY-EL
SOLUMDA OR-İ-EL
ETRAFIMDA PENTAGRAMLAR YANMAKTA
ÜSTÜMDE ALTI KÖŞELİ YILDIZ PARLIYOR" (Birinci Bilgi Tebliğinde "arkamda Altı Işınlı Yıldız" yazılı, ayrıca David Griffin'in Küçük Defetme Pentagram Ritüeli'nde "Sütunde Altı Işınlı Yıldız Palıyor" yazılı. Bu son biçimini başka Altın Şafak Şeflerinin de kullandığını gördüm.)
Dört bir yanda dört başmelek her biri belirli bir elementin hükümdarı olduğu varsayılır. Ancak bazı Altın Şafak inisiyeleri neofitlere (0=0 derecesi inisiyeleri) verilen Küçük Pentagram Ritüelinde element olmadığını iddia ederler. Ancak Birinci Tebliğ'inde belirtilmediği halde, bu ritüelde Doğu=Hava, Güney=Ateş, Batı=Su ve Kuzey=Toprak kabul eden bir genelek vardır. Bu da dört elementi, dört yö ve dört rüzgara eşleştiren kadim bir iananca dayanır. Bu Büyük Pentagram Ritüeli yazısında şöyle belirtilmiştir: "Dört Aslı Yöne addedilmişse de değişmez mekanları yoktur. Bu özelliklerini rüzgarlardan alırlar, zira Doğu rüzgarı Hava özelliğine sahiptir. Güney rüzgarı Ateş özelliğini harekette geçirir. Batı rüzgarı nem ve yağmur getirir. Kuzey rüzgarı Toprak gibi soğuk ve kurudur. Ateş ve suyun zıt özelliklerini karıştıran Güney Batı rüzgarı şiddetlidir. İki aktif ve iki pasif elementlerin etkilerini birleştiren Kuzey Batı ve Güney Batı rüzgarları daha ahenklidir. Zodyak'ta elementlerin asıl konumları şöyledir: Doğuda Ateş, Güneyde Toprak, Batıda Hava ve Kuzeyde Su. Dolayısıyla onların titreşimleri şöyledir: Hava Batıdan Doğuya; Ateş Doğudan Güneye, Su Kuzeyden Batıya, Toprak Güneyden Kuzeye. Ayrıca Ruh dikey olarak Tepe ve aşağı arasında titreşir." Burada anlaşılan Küçük Pentagram ritüellerinde elementler farklı yerlere konmuş ve Büyük Pentagram Ritüelinde Zodyak ağırlıklı çalışmalara yönelik olduğu için farklı yerlere konmuştur.
Aleister Crowley'e göre başmelekler zikredildiği anda karşınızda olduğu sadece kesin bir biçimde inanmakla yetinmemeli, onlar orada olmalıdır. Diğer bir değişle, aksini hiçbir şekilde düşünemez bir sebatla varlıklarını empoze etmeniz gerekir. Bazı el kitapları başmelekleri ayrıntılı bir biçimdfe hayal etmenizi önerirler. Bazı inisyeler ise bunu yapmayınız, rutin bir şekilde bu çalışmalrı yaparsanız kendiliğinden biçimlenirler derler. Bir inisiyenin önerisine göre herbir başmeleği formüle edip tamamladıktan sonra, o size sırtını dönmeli. Böylece çevreye karşı koruycu bir düşünce forumu haline gelir. Bazı yazarlara göre başmelekler her dört bir yanda gerçekten var olduğu tahayyül edilen devasal varlıklar olarak imgelenmelidir. Rafael - hava elementin özelliklerini taşır. Sarı bir pelerini vardır. Bilge ve sevecen görünümü vardır. Sarışın ve mavi gözlü olarak düşünülebilir, elinde bir kılıç vardır. Michael - ateş elementin özelliklerini taşır. Kırmızı pelerini vardır. Elinde bir asa taşır. Savaşçı görünümü vardır. Kızıl saçlı olarak hayal etmek mümkündür. Gebrail - su elementin özelliklerini taşır. Mavi pelerini vardır. Bir rüya görür görünümü vardır. Narin ellerinde büyük bir kupa taşır. Onu siyah saçlı ve beyaz tenli olarak hayal etmek mümkündür. Uriel - toprak elementin özelliklerini taşır. Pelerini dört rengin karışımı siyah, bordu, sarı, zeytin yeşili olarak düşünmek mümkün, alternatif olarak yeşil olarak veya siyah olarak da düşünülebilir. Elinde bir disk tutmaktadır. Diskin üzerinde bir pentagram vardır. Ayakları yere basan pratik bir görünümü vardır. Diğer başmeleklere kıyasla daha yaşlı, deneyimli, geniş omuzlu ve güçlü bir görümü vardır. Hafif bir tebessümü vardır vs. Ayrıca başmeleklerin arkasında çeşitli manzaralar da hayal edilebilir, örneğin Rafael - hızlı hareket eden bulutlar; Michael - piramitler, çöl, bir aslan; Gabriel - bir şelale; Uriel - karlı dağlar, bereketli tarım toprakları, buğday, inekler, ağaçlar vs. Bunun haricinde hayal gücünü harekete geçirerek her bir başmeleğin ismi söylendiğinde temsil ettiği elementin rüzgarı geldiği hayal edilebilir, Rafael - sıcak ve nemli bir rüzgar, Michael sıcak ve kuru bir rüzgar vs. Bu tasvirlerden farklı olanları kullananlar da vardır.
Bundan sonra tekrar Kabalistik Haç hareketleri yapılır ve ritüel tamamlanmış olur. Ek notlar için Birinci Bilgi Tebliği'ne başvurunuz. Ayrıca Mark Stavish'in Küçük Pentaram Ritüeli üzerine Notlar yazısını okuyunuz. Kitap olarak Ted Andrew'in "Basitleştirilmiş Kabala Sihri" (Kozmik Yayınları) pentagram ritüeli veren tek kaynaktır.
İnsanoğlu tarih boyunca bilinmeyene karşı içgüdüsel bir korku beslemiştir. En ilkel çağlardan beri duyu ötesi bir diyarın varlığına derinden inanırdı. Bu diyara aşına olan şamanlar, büyücüler ve kutsal adamların oranın sayısız tehlikelerine karşı korunmalara sahipti, ama normal insan bilinmeyen diyarlarla kendi dünyası arasındaki sınırlar çiziyordu, bu sınırları hazırlıksız olarak aşmaması gerektiğini düşündüğü gibi, öte alemden de kendi yaşamını tehdit edecek herhangi bir tesirin bu sınırı aşıp kendisine ulaşmasını önlemek için çeşitli tedbirler alırdı. Zamanla insanoğlu bu sınırı, duyu ötesi bir aleminin varlığını inkar etmek suretiyle korkularını yenmenin bir uslunu bulmuştur. İnkar da geçerli bir korunma yöntemi olup, sınırı güçlendirmiştir. Ancak modern bilimin gelişmesine paralel olarak ruhçuluk gibi bazı akımlar bu sınırları aşmaya, inkar edilen duyu ötesi alemi tekrar gündeme getirmek suretiyle dikkatle örülen bu korunma alanı aralamaya başladılar.
Korunma bütün hayvan ve bitki türlerinde gözle görülür bir olgudur. Korunma yaşamımızın her evresinde vardır. Yurt savunması için kabarık bir bütçe ayrıldığı gibi, toplumda asayiş ve düzeni tesis etmek için çeşitli merciler bulunmaktadır. Bunun dışında insanlar kişisel korunma için dövüş sporları öğrenmekte. Ayrıca kendilerini kale gibi evlere kapatmakta, kalın kapılar kilit tertibatları ile istenmeyen insanları dışarıda tutmak için tasarlanır. Canımızı ve maddi varlıklarımızı korumak için çeşitli tedbirler alınır ve bunlar yaşamın önemli bir yerini işgal eder.
Kapılarımızı sonuna kadar açık tutmak, perdelerimizi sonuna kadar açıp gelen gidene buyurun gelin demek anında evimizi istenmeyen misafirlerle doldurabilir. Her ne kadar bu son örnek akla yatkın gelmiyorsa, bilinmeyen ve görünmeyen alemlere karşı bazı kişiler paralel bir yöntem uygulamakta. Tabii ki, pozitif düşünebildikleri sürece korkacak hiçbir şeyleri yoktur. Ama ruhsal, psişik ve okült konularda yanlış yönlendirmeler ve uygulamalardan dolayı bazı insanlar zaman zaman istenmeyen psişik etkilere maruz kalmaktadır. Bazen insanlar bilinçsiz ruhsal ve psişik çalışmalarda bulunmakta ve isteksiz olarak bilmediği psişik bir alana girmekte. Tarih boyunca psişik alanların tehlikeleri konusunda hikayeler anlatılmaktadır, bunların bazılar saçma, ama bazıları da garip bir şekilde inandırıcıdır.
Psişik Korunma hakkında birçok kitap yazılmıştır. Bu konuda Ege Meta yayınları tarafından çıkarılan "Psişik Korunma" önerilir.
Majisyenler tarih boyunca çalışma öncesinde kendi etraflarında bir majikal çember çizmişlerdir. Bu ritüel de buna benzer bir uygulamadır. Günlük bir çalışma olarak yapıldığında auranın etrafındaki doğal koruyucu zarı güçlendirir. İnsanı negatif etkilerden korur. Bunun dışında beş köşeli yıldızlar da her bir dört yönde koruyucu bir etki sağlar. Tarih boyunca beş köşeli yıldız bir korunma sembolü olarak kullanılmıştır. Pentagram dört elementi ve onlara hakim üst köşedeki ruh veya akaşa elementi simgeler. Dolayısıyla elemental tehlikelere karşı korunma, maddeye karşı hakimiyeti simgeler (Bakınız "Sayıların Erdemi" ve "Elementler").
Kendilerine büyü yapıldığı ve bundan dolayı çeşitli olumsuzluklara maruz kaldığını inanan insanlarla hepimiz karşılaştık. Bunların bazıları kuruntu da olsa veya maddi menfaat karşılığında bu büyüleri bozağını söyleyen büyücülerin uydurmaları da olsa. Bilinçi veya bilinçsiz insanlar başkalarına negatif düşünce formaları göndermektedir. Gününü bedua etmeden geçirenler var. Ya bu bedualar tutarsa. Çocuklarına "Allah belanı versin" diye bağıran annelerin ya dileklerini hemen yerine gelirse. Kaldı ki, Allah kimsenin fedaisi veya kiralık katili değil. Düşüncelerin ve sözlerin güçleri olmadığını inanabilirsiniz, ama bazı bilimsel araştırmalr, okültistlerin başından beri bildiğini teyit ederek bunun aksini gösteriyor. Etrafında psişik bir korunma kalkanı olan okültistin üzerine gönderilen negatif bir etkiyi ayna gibi yansıtıp sahibine geri götürür. Gönderen kişi kendi üretiği negatifliğe maruz kalır. Bunun dışında okültistler bilir ki düşünceler ve duygular şeylerdir ve sürekli negatif üreten bilinçsiz kişiler tarafından her yerde kirli düşünce formları ve duygu yansımaları bırakılmıştır. Majisyen çalışma alanını bunlardan arındırmak durumundadır. Zira çalışma alanı bir mabettir, kutsal bir alandır.
Diğer yandan okültistler bilir ki, bizim maddi âlemin bir adım ötesinde ve onla iç içe astral planı denilen bir âlem vardır. Majikal çalışmalar girdiği anda bu âlemin varlıkları dikkatini üzerine çekebilir. Bunların arasında asalak parazitler de dahil olmak üzere çeşitli alt seviye varlıklar da var. Bundan dolayı okült çalışmalara yeni başlayan biri için Küçük Pentagram Ritüeli ile başlamak ve bu çalışmada ustalaşmak bir şart haline gelmiştir.
Günlük çalışmanın değerini her antrenman, idman yapan kişiler tarafından iyi bilinir. Sürekli ve peryodik yapılan çalışmanın değeri ilerledikçe artar. Her gün aynı saatte yapılsa değeri daha da çok artar, ama bu her zaman mümkün değil, hatta muntazam bir şekilde her gün yapmak da mümkün olmayabilir, ama bir süre sonra vazgeçilmez bir alışkanlık haline bile gelebilir. Her sabah yapılan bir küçük pentagram ritüeli auvrayı güçlendirme dışında irade gücü ve hayal gücünü artırma özelliğine sahiptir. Bu da majikal çalışmaların amaçlarından biridir. İrade ve hayal gücünün güçlendirilmesini değeri yıllarca okültistler tarafından savunulduğu gibi, günümüzde işyerleri personellerine verilen motivasyon ve yetenek geliştirme kurslarında görülür. Bunların okült alıştırmalardan çok şeyler aldıkları bire sır değildir ve personellerini eğitmek için bu kurslara büyük paralar döken şirket yöneticiler ve sahipleri kökenlerini öğrenseler şaşacaklardır. Ayrıca, ben ötesi psikolojisi, psiko-sentez, NLP, New Age çalışmaları kaynak belirtmeden bu öğretilerden epey faydalanmıştır. Şüphesiz irade gücü ve hayal gücü geliştirme daha iyi bir satış, pazarlama veya reklam elemanı yapar, daha iyi bir siyasetçi, hatta psikolog, pedagog, bs. kısacası her beşeri alanda faydası vardır. Ancak, tabii ki bunlar majikal ritüellerin direkt amaçları değildir. Ayrıca, majide başkaları etkilemek, onların özgür iradelerine müdahale etmek, kişisel maddi menfaat sağlamak gibi amacı olmadığı gibi, majikal yöntemlerle böyle girişimlere kalkışmak, majisyen için bir felaketle sonuçlanacağı olasılığı büyüktür. Büyücülükte yapılan insanları ayırma, birleştirme ve zarar verme gibi yöntemler, majide çağrıştırılan ilahi güçlerle denendiğinde fena halde geri teper.
Diğer bir yazımızda ritüeli sembolik "hareket olarak" tanımlamıştık ve sembollerin arkasında evren insan ilişkisi olduğunu belirttik. Pentagram ritüeli bunun çok belirgin örneğidir. Güneşin ve ışığın doğduğu nokta doğudan başlar sonrada güneşin yönünde dönülerek tekrar doğuya gelinir. Bu bir devre, bir siklüstür. Güneşin doğduğu nokta doğu, sabah ve hava elementi; güney noktası öğleyin ve ateş elementi (günün e sıcak saati); batı noktası akşam ve su elementi ve kuzey noktası gece ve toprak elementidir. Bunlar ayrıca ilk bahar, yaz, son bahar ve kışa tekabül eder. Dolayısıyla, bu ritüelle insan evrendeki siklüslerle rabıta kurmaktadır. Büyük evrende olanları küçük evrenine getirmektedir. Saat yönü hareket yukarıdan gelen rahmetin iniş yönüdür, ritüelist de buna çanak açmaktadır. Majisyenin etrafında çizilmiş olan daire kendi evreninin sınırlarını çizmekte, iyi etkileri içeri alan ve olumsuz olanları dışarıda bırakan bir filtre görevini görür.
Pentagram Ritüelin diğer bir işlevi uygulayıcıyı dört elemental alemle rabıta kurmasını sağlamaktır ve kendi bünyesinde dört elementi dengelemektir. İnsanlar astrolojik haritalarından dolayı elemental yönden dengesizdir ve bazı elementler astrolojik yapısında ağırlıklı, bazılar ise eksiktir. Pentagram Ritüeli uygulayıcıyı dört bir yandan elementlerin ortasında tutmakla sembolik da olsa bir denge sağlamış olur.
Kabalist haçın herhangi bir dini anlamı yoktur. Haç sembolü aslında Hıristiyanlıktan eskidir. Haç iki çizgiden oluşmuştur ve iki farklı enerji akımı ve şuur halinin sembolüdür. Yatay çizgi dünyevi düzen, dikey çizgi ise semavi düzendir. İki çizginin kesişmesi iki kolu iki yanına açılmış bir insan şeklini andırır. Kesiştiği nokta da kalp merkezinin bulunduğu yerdir. Bundan dolayı Gül Haç sembolünde tam ortada kırmızı bir gül vardır, bu kalp merkezinin açılışını gösterir. Haç aynı zamanda dört elementi simgeler. İnsan Mevlana'nın belirttiği gibi dört elementin simgelediği dünyada üzerinde çarmıha gerilmiştir. Ortadaki nokta beşinci element akaşa veya ruhtur. İnsan bünyesinde dört elementi dengelemek durumundadır.
Haç konusunda Osho'nun ilginç bir yorumunu aktarıyoruz: "Zihin zamandır, bilinç ise sonsuzluktur. Zihin bir andan diğerine yatay bir hareket halindedir. Bir tren gibi geçmiş ve gelecekten oluşan kompartımanları vardır. Bilinç ise dikeydir. Geçmişten geleceğe hareket etmez. Bir an, dikey olarak en dibe iner veya dikey olarak en yükseğe çıkar. Hıristiyanlıktaki haç aslında ne manaya gelir? Haç bir semboldür. Dikey ve yatay çizgilerin karşılaşması. İsa'nın elleri yatay açıktır. Geri kalan tüm varlığı dikeydir. Eller hareketi sembolize eder. Hareket zamana aittir. Bedeni ise dikeydir ve zaman ötesindedir. İsa elleri yatayken, yani zamanın içerisindeyken çarmıha gerildi."(1)
Altın Şafak sisteminde pentagram beş elementi simgeler. Beş köşeli yıldızı üstten saat istikametinde çizerken üst ucu ruhu, oradan direkt inen bir çizginin vardığı sağ alt uç ateş, çizginin kırılarak yukarıya çıktığı sol üst uç hava, sol üst uç su ve indiği sol altı uç da topraktır.
Arkada parlayan altı köşeli yıldız yüksek benliği simgeler, bunun için Regardie bazen ritüelde "Arkamda altı köşeli yıldız parlar" yerine "sütün içinde altı köşeli yıldız parlar" der. Aslında bence en mantıklısı "Üstümde altı köşeli yıldız parlar" demektir. Pentagram ritüeli hakkında söylenecek çok şey var, ama şimdilik bu kadar.
Zen Yolu/Tasavvuf Yolu - Kendi Özünü Görmek / Gönül Gözünü Açmak - Osho (Bhagwan Shree Rajneesh) - Derleyen ve Çeviren Sertaç Kartal, Okyanus Yayınevi, İstanbul, 2000
Copyright hermetics.org © 2002
[Ana Sayfa ][Yazılar]