"Ey ölen bir dünyanın varisi, seni Yaşayan Güzelliğe çağırıyoruz, Ey yabani karanlıkta dolaşan, seni Narin Işığa çağırıyoruz Uzun süredir karanlıkta bocalandın - Terk et Geceyi, Gündüze yönel" Hermetic Order of the Golden Dawn, Neophyte (ilk dereceye giriş) İnisiyason Ritüelinden(1) |
"Maji irade doğrultusunda değişiklik yaratmanın Sanatı ve Bilimidir."(2) Aleister Crowley |
" Magick is the Art and Science of creating change in comformity with will." Aleister Crowley |
"Maji en yüce, en mutlak ve en ilahi doğa felsefesinin bilgisidir. Uygulama ve harika çalışmalarında ilerleyerek, her şeyin içsel ve okült erdemlerinin üzerine doğru bir anlayışla gidilir, uygun nesnelere doğru araçlar uygulanır, böylece olağanüstü ve hayret verici sonuçlar elde edilir. Dolayısıyla, Majisyenler doğa sırlarını inceleyen engin ve azimli araştırmacılardır ve yeteneklerinden dolayı basit insanların mucize gözüyle baktığı etkenleri önceden belirleme gücüne sahiptirler."(3) Kral Süleyman'ın Legemeton kitabının Goetia bölümü |
"Magick is the Highest, most Absolute and most Divine Knowledge of Natural Philosophy, advanced in its works and wonderful operations by a right understanding of the inward and occult virtue of things; so that true Agents being applied to proper Patients, strange and admirable effects will thereby be produced. Whence magicians are profound and diligent searchers into Nature; they because of their skills, know how to anticipate an effect, the which to the vulgar shall seem a miracle." "Goetia of the Legemeton of King Solomon" |
"Maji, o Büyük Sanat, sadece bütün sanatların değil, aynı zamanda bütün dinlerin, bütün asaletin ve bütün bilimlerin hem özü, hem de bütünüdür."(4) Lewis Spence |
"Magic the Great Art, is the nucleus as well as the compendium , not only of all other arts, but of all faiths, of all nobility, of all science." Lewis Spence |
"Majikal güçlerin kullanımı doğal, ancak Doğanın basit bilinen işlevlerine üstün olan güçlerin kullanımıdır. Bir mucize Doğa kanunlarının ihlali değildir. Bu sadece cahil insanlar için geçerlidir. Maji bir bilimdir, Doğa güçlerinin, görünen ve görünmeyen alemlerin kanunlarının derin ve engin bir bilgisidir. Bir adeptin (üstadın) elinde Spiritüalizm (ruhçuluk) majiye dönüşür, çünkü o Doğa kanunları ihlal etmeden evren kanunlarını birleştirmeyi bilmektedir. Bir deneyimli medyumun elinde ise, Spiritüalizm bilinçaltı büyücülüğe dönüşmektedir, çünkü kendisine vermek istedikleri bilgi dışında haklarında hiç bir şey bilmediği çeşitli ruhların kontrol-dışı oyuncağı haline gelmektedir. Bilmeden iki alem arasında kendisinde bir iletişim kapısını açmaktadır ve bu kapıdan astral alemde mekan edinmiş Doğa'nın kör güçleri dahil, ayrım yapmadan iyi ve kötü ruhları da geçit yapabilmektedir."(5) Helena Petrovna Blavasky |
"The exercise of magical power is the exercise of powers natural, but superior to the ordinary functions of Nature. A miracle is not a violation of the laws of Nature, except for ignorant people. Magic is but a science, a profound knowledge of the Occult forces in Nature, and of the laws governing the visible or the invisible world. Spiritualism in the hands of an Adept becomes Magic, for he is learned in the art of blending together the laws of the universe, without breaking any of them and thereby violating Nature. In the hands of an experienced medium, Spiritualism becomes unconscious sorcery; for, by allowing himself to become the helpless tool of a variety of spirits, of whom he knows nothing save what the latter permit him to know, he opens, unknown to himself, a door of communication between the two worlds, through which emerge the blind forces of Nature lurking in the astral light, as well as good and bad spirits." Helena Petrovna Blavatsky |
"Doğaya ters düşen bilim şeklinde bir maji yoktur - o doğayı kontrol etmenin bilimidir."(6) Lord Bulwer-Lyton, "Zanoni" |
"Magic (or science that violates nature) exists not - it is but the science by which nature is controlled" Lord Bulwer-Lyton, "Zanoni" |
"Maji tek bir bilim altında felsefede en kesin
ve dinde en mutlak ve yanılmaz şeyleri birleştirir. İlk bakışta
birbirine tamamen zıt gözüken - inanç ve mantığı, bilim ve imanı,
yetki ve özgürlüğü mükemmel bir uyum ve ahenkle bağdaştırır"(7)
Eliphas Levi, Maji Tarihi |
"Magic combines in a single science that which
is most certain in philosophy with that which is eternal and infallible in
religion. It reconciles perfectly and incontestably those two terms so
opposed on the first view - faith and reason, science and belief,
authority and liberty."
Eliphas Levi, History of Magic |
"Ey Kardeş ......., bu uyarıyı vermek görevimdir.
Cemiyetimizdeki gizlilik Taahhüdünü unutma - çünkü Güç
Sessizliktedir ve Bilgeliğin Tohumu Sessizlikte ekilir ve Karanlıkta ve Sırda
yeşerir.
"Unutma ki bütün Dinlere saygı ile eğiliyorsun, çünkü aralarında aradığın o Mutlak Işıktan bir Işını içermeyen yoktur. Verdiğin yeminini bozacak olanın başına gelecek cezayı da unutma. Sana verilen Sırrı unutma. Gizli Bilgeliğin sadece Dengeli Güçlerin bulunduğu yerden algılanabileceğini unutma. "Sertlik ve Merhametin uygun dengesinin Yüce Sırrını iyi öğren, çünkü bunlardan hiçbirinin dengesiz oluşu iyi olmaz. Dengesiz Sertlik gaddarlık ve zülümdür; dengesiz Merhamet ise zaaftır ve denetimsiz olarak Şerliğin varoluşuna izin verir, böylece Şerrin suç ortağı olursun." "Unutma ki, Kutsal şeylere sadece Bedenini anlayan ölümlüler tarafından erişilmez, çünkü hafif silahlarla donanmış olanlar zirveye ulaşabilir. "Unutma ki sadece Tanrı Işığımız ve Mükemmel Bilgeliği Bağışlayandır ve hiçbir insan sizi o Bilgeliğin Yoluna getirmenin ötesinde bir şey yapamaz, oysa O taktir etse onu bir çocuğun kalbine sokabilir. Çünkü bütün nasıl parçadan yüceyse, biz de barındırdığı Hayal Edilmez Işığın birer Kıvılcımıyız." Hermetic Order of the Golden Dawn, Neophyte (ilk dereceye giriş) İnisiyason Ritüelinden(1) |
Maji oldukça hassas bir konudur. Onun
kadar yanılgı ve yanlış tanımlamaya tabi olan çok az konu vardır. Bu yazımızda
bu yanlışları kaldırıp hakkında doğru bilgiler vermeye çalışacağız. Her şeyden
önce okurların maji konusunda ön yargıları varsa, bunları bir kenara atmalarını davet ediyoruz, en
azından bu yazı süresince. Çünkü bu sayfalarda majinin gerçekten ne olduğu ve
insan yaşamındaki hayati rolünü yazacağız. Asırlardır örtbas
edilen gerçeklere deyineceğiz. Çünkü yaşadığımız çağda, istesek de,
istemezsek de, bu gerçekler
yavaş yavaş ortaya çıkıyor. İyi de, kötü de olsa, sırlar ifşa ediliyor.
Konu hiç de sanıldığı gibi karmaşık, hurafeli veya uçuk
değil, tam tersine açık fikirli, uygar ve aydın insanlara hitap edebilecek bir konudur.
Gerçek maji din ve bilimi bağdaştıran, insanın temel gerçeklerini ortaya koyan,
insan haysiyetini yücelten, yaratıcılığını ve özgürlüğünü onaran bir
uğraştır. Bu yazımızda mümkün olduğu kadar akademik bir stil uygulamayacağız ve
anlaşılır
kılmaya çalışacağız.
Maji batı kökenli bir kelime olup, çoğu zaman büyü olarak tercüme edilir. Büyü kirletilmiş bir kelimedir ve batıl inançlar, karanlık uygulamalar, şarlatanlık, yerine getirilmeyen vaatler gibi akla hiç de hoş olmayan şeyler getirir. Son zamanlarda bazı Türkçe kitaplarda büyü kelimesine eski Şaman şan ve şöhretini uygun anlamları aşılama çabasına girilmiştir, ama yine de maji kelimesini tercih edeceğiz. Çünkü maji kelimesinin etimolojik kökenlerinde önemli anlamlar vardır. Bunlara diğer yazılarımızda deyindik ve burada tekrarlayacağız: "Zerdüştlüğün rahiplerine Magiler denilirdi. Magiler astrolojik, ilahiyat, doğal şifa ve okült bilgileri, erdem ve bilgelikleriyle ünlülerdi. İncil'de üç Maginin İsa'nın doğumunu önceden bildikleri ve Betelam yıldızını takip ederek bir ahırda yeni doğan İsa'yı kutlayarak hediyeler getirdiklerini yazar... Daha sonra Zerdüştlük, Magilerden dolayı Araplar tarafından Mecüsilik olarak adlandırıldı. Günümüzdeki Maji kelimesi bu kökendendir. Bir ezoterik ekol olarak Maji'nin kökeni de Zerdüştlüğe ve hatta daha da öncelere dayandığı çoğu "modern" majisyen tarafından bilinmez. Ayrıca, maji kelimesini büyü olarak tercüme etmek doğru olmaz. Maji kelimesinin kökeni Hint-Avrupalı dillerde "yüce" veya "ulu" anlamına gelir. Sanskritçe'de "Maha" aynı anlama gelir, örneğin Mahatma (maha=yüce, büyük, atma=ruhsal varlık) büyük ruh, yüce kişi, Maharaja (maha=yüce, büyük, raja=kral) büyük kral anlamına gelir. Aynı şekilde Avrupa dillerinde Ma, Mag veya Maj kökü: Maj-esti, Mag-net, Mag-nificant, Ma-ximum, Mag-nate, Mag-istrate, Maj-or, Mag-ister, Ma-ster gibi başlıklı kelimler yücelik, erk ve asalet anlamlarını taşır. Dolayısıyla, bir kara majiden söz etmek etimolojik açıdan yanlış olur. Maji sadece insanı yücelten, laik olduğu düzeye getiren kutsal bir bilim olabilir." ( Ezoterik Astroloji Bölüm 2). Magiler aslında Ari topluluklarında Zerdüştçülük'ten de eskidir. Magileri, Keldaniler'de, Orta Doğu'da Sabiler, Hindistan'da Magas, Greklerde Magos ve tekil olarak Magoi, Latince'de Magus ve tekil olarak Magi olarak bilinirdi.(4)
Majiyi genel anlamda büyüden ayıran
şey, majisyenin uygulamalarını kozmik bütünlüğün bilinci ve kozmik
yasalara uyumluluk içinde yürütmesi. Kozmos (akılcı bir düzene sahip evren) insanın kişisel, ruhsal, bütünsel
gelişmesini ön görür ve bu amaç uğruna başkaların
hak ve özgürlüklerine dokunulmadığı sürece ona her türlü hakkı tanır. Büyücü
ruhsal ve kozmik
yasaları bilmez, elinde çalışan veya çalışmayan bazı formül ve
teknikler vardır ve bunları kullanırken verdiği hasara değil, aldığı
somut sonuca bakar.
Eskiden, Maji belirli bir ezoterik öğretinin bir parçasıydı ve belirli
kriterleri yerine getiren kişilere öğretilirdi. O zamanlarda maji öğretisi yoga
gibi mürşitten müride, genelde inisiyasyon dereceleri bulunan loca sistemi içerisinde,
ancak belirli sınavlardan geçmiş seçkin kişilere aktarılıyordu. Günümüzde ise, bir çok sırları açıklanmıştır, iyi
veya kötü olsun, artık herkes oturup kitaplardan bile öğrenebilir ve
uygulayabilir. Ancak her hangi bir ilerleme kaydetmek için sıkı bir eğitim
gerekmektedir. Bu da herkesin harcı değildir. Kişiliği gelişmemiş
insanlar
böyle sıkı bir disipline kolay kolay girmezler. Bencil insanlar kolay kolay
özveride bulunamazlar.
Günümüzde maji konusunda ilerlemek isteyenler, konsantrasyon,
imgeleme, meditasyon, zihin ve duygu kontrolü gibi bir çok konuda kendilerini
geliştirmek için evlerinde kendi kendine veya aynı fikirleri paylaşan bir
grup arkadaşla çalışırlar. Bu sıkı eğitimin bir sonucu
olarak insan daha bilinçli ve duyarlı olabilmekte, sezgileri ve zekası daha
da açılmakta, dolayısıyla her şeyi az çok olduğu gibi görebilmekte. Böyle bir
kişinin güçlerini karanlık emellere kullanacağa görüşü biraz karamsardır. Bir araba
hasar ve zarar getirebilir, ancak arabayı
yasaklamak yerine sürücüler eğitilse, daha uyanık ve dikkatli bir konuma
getirilse bu kazalar neredeyse sıfıra inmez mi? Maji insana az bilenen zihinsel güçlerini kullanmasını öğretiyor.
İnsanlar aslında her yerde bu zihinsel güçleri zaten kullanıyorlar. Zaman
zaman bazen bilinçsizce
etrafındakilere ve kendilerine bu güçlerle zarar verebiliyorlar. Bu konuda bilgilenmek insanı başkalarından
ve hatta kendisinden korur. Günümüzde NLP, Ben Ötesi Psikoloji, Hipnoz, Pozitif Düşünce
gibi bir çok yeni akımın değindiği esaslar ve fazlası binlerce yıldır ezoterik
okullarda öğretilmekteydi. Son 150 yılda ortaya çıkan ve daha önce sır
olarak saklanan bir çok ezoterik öğreti
bazı kişilerce adapte edilip modern isimler altında iş adamları, satıcıları
eğitmek üzere birçok seminer ve kursa malzeme olmuştur. Ancak ezoterik öğretilerin
kapsamı bunlardan çok daha geniştir. Maji aslında hazır bir bilgi paketi değildir, bilgi o
denli
geniştir ki her şeyi birden öğrenmek mümkün değildir. Bunun yerine birçok temel teknik ve bilgiler verilmekle
beraber, daha çok bilgi
edinmenin, aydınlanmanın ve gelişmenin yöntemleri öğretilir. Gelişme için
gerekli çalışmayı insan ancak kendisi yapabilir. Bu yöntemlerle insana gerekli ve istediği bilgiyi
kazanır, ama kullanmak için hazır olmadığı bilgiyi sonraya bırakmalıdır, her şeyin bir
zamanı vardır. İşine yaramayan bilginin hamallığını yapmamalıdır. Bilgi derken telefon numaraları, kişisel sırlar, küçük
hesaplar ve her türlü gereksiz bilgileri kastetmiyoruz. Gerçek bilgi kalıcı
bilgidir, bizim bir parçamızı oluşturacak prensipler ve teknikleri içerir.
Dion Fortune Majiyi "Batı Yogası"(8) diye tanımlamıştır. Her toplumda kendi kültürüne uygun ruhsal ve psişik gelişme ve aydınlanma sistemleri gelişmiştir. Batı Tradisyonu, örneğin yoga gibi doğu sistemlere nazaran daha az tanınmaktadır. Çünkü tarih boyunca ağır baskılara maruz kalmış ve yer altına inerek, bir nevi gizli öğreticilik şeklinde varlığını sürdürmüştür. Bu baskılar özellikle Hıristiyanlık tarafından uygulanmıştır. Örneğin, İslam'da böyle bir baskı nispeten pek olmamıştır. İspanya'da Müslüman Endülüslüler altında gizemli Yahudi öğretiler gün ışığına çıkmıştır. Kabala okulları açılmıştı ve en önemli kitapları yayınlanmıştı. Hıristiyanlığın bu baskısı, (ki burada Hz. İsa'nın gerçek öğretileri değil Kilise örgütünü kastediyoruz) majinin diğer hermetik, ezoterik ve okült bilimler gibi kadim geçmişe sahip olmasından kaynaklanır. Hıristiyanlık kendi dini ideolojisini yaymak ve kilisenin kitleler üzerinde hakimiyetini pekiştirmek için kadim öğretilerin etkisini silmeye çalışmıştır. Onlar ne de olsa eski pagan dinleri ile yakın bir bağları vardı. Ayrıca dini ideolojisi Tanrısal vasıfları Tanrının oğlu olarak gördüğü İsa üzerinde toplamaya çalışmıştır. Oysa kadim öğretiler bu konuma insanı koymuştur. İnsanın küçük bir evren ve potansiyel olarak bütün tanrısal melekelere sahip olduğunu savunmuşlardır. Aslına bakılırsa, İsa konusunda günümüzde pek çok şey ortaya çıkmıştır, bunlar da pek çok farklı teze yol açmıştır, hatta bir görüşe göre İsa aslında bir majisyendi(9).
Majinin, günümüzde gerek pratisyenler, gerekse de teoriysenler arasında en popüler tanımı, Aleister Crowley tarafından verilmiştir: "Maji, irade doğrultusunda değişiklik yaratmanın Sanatı ve Bilimidir (1) (Magick is the Art and Science of creating change in confomity with will)." Bu tanım dışında "Her bilinçli fiil, majikal bir fiildir (Every intentional act is a magical act)" ifadesini eklemiştir. Yani bilinçli olarak özgür irademizle belirli bir amaca yönelik bütün faaliyetlerimiz majikal faaliyetlerdir. Bu, örneğin kendimize bir çay hazırlamak bile olabilir (Crowley'nin verdiği örnek). Bilinçsiz ve alışkanlıkla yapılan fiillerin "gerçek irademizden (true will)" kaynaklanmamaktadır. Değişiklik yaratmak insana özgüdür, örneğin şekilsiz bir taşı yontup bir sanat eseri yaratmak, tarihin akışını değiştirecek kararlar almak, zararlı bir alışkanlığa son vermek, yine bir yetenek kazanmak, her türlü engeli aşıp başarılı olmak vs. gibi. Ancak, insanlar çoğu kez yaşamlarını kendi haline bırakıyorlar, otomatik bir varlık gibi yaşayarak, hiç bir gelişme kaydetmiyorlar, Gurdjieff'in deyimi ile "uyku" halindeler. İşte majinin amacı insanda farklı bir cevher yaratmak ve ona değişiklik yapmanın ve değişime uğramanın teknolojisini ve yollarını sunmaktır.
Bütün
insanların kendilerini ele alıp bazı köklü değişiklikler uygulamaya
ihtiyaçları vardır. Bu açıdan Maji doğu sistemlere göre daha akıcı,
daha az inkarcı bir sistemdir. Doğu sistemlerin çoğunda inzivaya çekilip
maddeyi ve bedeni ve dolayısıyla
doğayı inkar etmek vardır. Sadece ruhun bulunduğu bir evren durgundur, en azından
bizim bulunduğumuz mekan ve seviye açısından. Oysa ruh
ve madde aralarında sonsuz karşılıklı ilişki içerisindedir. Batı
Ezoterik Tradisyonunda özünde insanın kendisine fazla baskı uygulamadan,
uygar insan modelinden uzaklaşmadan bir bütün olarak gelişmesi ön plandadır.
Bu açıdan Majiyi küçümseyenler olmuştur. Kimisi nefsini yok etmek,
yenmek gerektiğini bize söyledi. Peki insan nefsi onun bir parçası değil mi? İnsan bir
parçasına karşı nasıl savaş açar? Nasıl kin ve nefret duyar? Bir arabanın
içini açıp şu parça gereksiz, onu söküp atalım daha iyi işler
denilebilir mi? İçimizdeki yüksek potansiyellerimizi açığa çıkardığımızda,
zaten nefsimizde o bütün içerisinde doğru yerini bulur. Nefis kelimesi
nefesten gelir, can ve yaşamdır. Majinin özünde Işığı maddeye indirmek,
maddeyi erdemle aşılamaktır. İnsan nefsi düşmanı değildir, insan doğal
olduğu sürece bir sorun yaratmaz, her parçası gerektiği yerde gerektiği şekilde
işlevini görür. Nefisle güreşmeye kalkışırsan o
canavarlaşır, o içinizde bir çocuk gibidir sadece onu daha
yüksek, güzel ve ahenkli doyumlara yöneltmek gerekir.
Majikal felsefede insan bir küçük evrendir, her parçası büyük evrenle ilintidir. Her parçasının bir bütün içinde yeri vardır ve her parçası kutsaldır, çünkü "insan Tanrı'nın suretinde yaratıldı". Diğer yandan başkaları majinin güce dayandığını dolayısıyla "kötü" olduğunu söyleyenler var. Eğer güç kötüyse, güçsüz ve zayıf olmak iyi mı oluyor? Güçsüz olacaksanız o çok korktuğunuz kendi nefsinize nasıl karşı koyacaksınız? Güçsüz insan kendisine zarar verebilecek her türlü girişime karşı kapısını açık tutup teşvik etmiyor mu? Biz Cennette yaşamıyoruz, fizik ortamında fizik yasaları hakimdir. Her tarafımız doğa ile çevrili, biz de doğal varlıklarız, ona sırt çevirip pembe duvarla çevrili bir mekana kapanamayız. Görevimiz doğal, korkusuz ve gerçek birer insan olmak, içsel özgürlüğe kavuşmak, ruhsal yasaları yeryüzüne indirmek, kendi gelişmemize paralel olarak başkalarını da geliştirmek, böylece insanca yaşanabilecek gerçek değerleri yücelten bir toplumu oluşturmaktır.
Crowley'nin maji konusundaki kısa fakat mükemmel
tanımını yakından inceleyelim. Çünkü her zaman olduğu gibi gerçek okült
inisiyeler kelimelerini çok dikkatli kullanırlar ve onlara anlam içinde anlam
yüklerler. İlk dikkatimizi çeken şey onun hem bir sanat, hem de bir bilim
oluşudur. Sanat yaratma, ilham ve tezahür etmeyi içerir. Yani maji kuru bir
bilim dalı değildir, uygulamaya koymak onun başlıca unsurudur. Bilim bilindiği
gibi kanıtlanmış hipotezlerden ve varsayımlardan oluşmuş bir veri kümesidir. Gerçek bilimde
ideoloji yoktur, pozitif bilim ve dolayısıyla negatif bilim diye bir ideoloji yoktur. Bunlar
bazı akademisyenlerin ürettikleri batıl inançlardır. Eğer bir şey çalışıyorsa vardır, o
kadar basit. Teorik açıdan
mekanizmasını tam anlamayabiliriz, açıklamak için en uçuk bilim kurgu fantezileri
aratmayacak türde teoriler üretebiliriz, ruhlara, meleklere, cinlere,
psikolojik, parapsikolojik
etkenlere bağlayabiliriz. Tek bildiğimiz şey bir şeyler çalışıyor ve
arkasında bir sistem var, yüz yıllarca geçmişi olan geleneksel kaynaklar
bunları belirli teorik ve felsefi çatılar altında sistemlere bağlamış.
Bunlar belki de arkaik olabilir, ancak zaman zaman çok eski kaynaklarda dahi şaşılacak
biçimde akılcı ve modern yaklaşımlara rastlamak da mümkündür. İnsan
dehası her çağda parlamıştır. İnsan dehası teknoloji ile üretilemez, yüksek
bir şuur haline tabidir. Maji'de diğer Hermetik bilimler gibi insan dehasını,
insan potansiyelini ortaya çıkarmaya yöneliktir. Bunun dışında bazı
modern görüşlere göre Majide "üzümü ye, bağını sorma" ilkesi
geçerlidir. Yani bir şey çalışıyorsa ve ondan faydalanabiliyorsan,
sebebinin ne önemi var. Maji çalışmasına çalışıyor, ama çalışma şekli
biraz tuhaf, hayvanlar nasıl içgüdülerle doğa yasalara uyum sağlayabiliyorsa,
insanlar da bir şekilde sezgileriyle görünmeyen alemlerden kaynaklanan psişik ve
metafizik yasalara uyum sağlayabiliyorlar. Yeter ki o içsel pırıltının
ona yön vermesine izin versinler. Bu hem o
ünlü sırlardan biri, hem de majinin garip yanlarından
biridir.
"İsimlerle ve İmajlarla bütün Güçler uyandırılır
ve yeniden uyandırılır."
Hermetic Order of the Golden Dawn, Neophyte (ilk dereceye giriş) İnisiyason Ritüelinden(1) |
Majinin esasları
basittir. Ancak aletleri ve gereçleri
karmaşık olabilir, çünkü bunlar irade gücünü ve konsantrasyonu
desteklemek için üretilmiştir ve duruma, kültür ve çağa göre değişebilir. Değişmeyen
şey temel ilkelerdir. Esas dayanağı insan iradesidir. İnsanda özgür irade
olup olmadığı tartışma konusu olmuştur. Pozitif bilim üzerine
kurulmuş ideolojik görüşler düşünce ve duyguları kimyasal salgıların
tayin ettiği, insanın determinist bir evrene tabi dış etkenlere tepki
veren bir nevi karmaşık robot olduğu görüşü savunmuştur. Bu görüşe
karşın insan davranışlarının tümü özgür iradeden kaynaklandığını
savunan çeşitli görüşler de vardır. Okült açıdan bakıldığında
birinci görüş maalesef daha doğrudur. İnsanda özgür
irade vardır, fakat kullanılması, kullanmayı bilmesi ve geliştirilmesi gerekir. Ancak
iradesini özgürce kullanıldığında
varlığından söz edilebilir, gerisi aldatmacadır.
İradeyi geliştirme yöntemleri okullarda öğretilmemektedir. Bazen yaşamdaki zor şartlar irademizi geliştirmeye zorlayabilir. Çünkü yaşam da bizi birer majisyene dönüştürmeye göre tasarlanmıştır. Çocukluktan itibaren öğrendiğimiz her şey bizi çevreye ve kendimize hakim olmayı öğretiyor. Hepimiz kör talihin, feleğin şamarını yemişizdir ve şüphesiz herkes gibi yemeğe devam ediyoruz. Her şey bizi kendi ayaklarımız üzerinde durmayı öğretiyor. Dolayısıyla, kendimizi geliştirmeye öğretecek gerçek bir okul buna dayılı olmalıdır. İster adına psişik gelişme, ister ruhsal tekamül diyelim veya başka bir şey diyelim, bu süreç ve meyveleri bize ve sadece bize aittir. Hiç bir "guru", "avatar", "şeyh" vs. bunu elimizden almasına, gelişmemize sahip çıkmasına ve bir şekilde bizi borçlu kılmasına izin vermeyiniz. İnsanları bu maske altında sömürenler gerçek kara büyücülerdir. Ayrıca bilgi bir ticari meta olarak tutulamaz. Hiç bir örgüt meditasyon teknikleri veya psişik gelişmenin telif hakkına sahip değildir. Temel prensipleri öğrendikten sonra siz de kendi çalışma yöntemlerinizi yaratabilirsiniz. Verdikleri yöntemler ve daha da fazlası binlerce yıldır açıkça bilinmekte ve klasik eserlerde verilen yöntemlerden alıntılardır. Gerçek öğretmen sizin gelişmenizi ön plana alır. Bunun dışında, bir ağaç meyvelerinden tanınır, eğer bir kimse veya grup verici değilse ve gerekli durumlarda insanların gelişmesini katkıda bulunmak istemiyorlarsa, pırlantalarını paylaşmak istemiyorlarsa, o zaman ortaya çıkıp insanlardan özel ilgi ve yetki talep etmelerine hakları yoktur.
Başka bir yazımızda şöyle yazdık:
"Eliphas Levi'ye göre majinin üç unsur
vardır: 1) irade gücü, 2) astral ışık ve 3) tekabül. Bu üçlüye ileride
Altın Şafak Cemiyeti dördüncü bir unsur olarak imgelemeye kattılar. İrade
en önemli unsurdur. Örneğin, Levi'ye göre büyücülerin karmaşık ve bazen
de son derece saçma reçeteleri iradelerini belli bir konu üzerinde yoğunlaştırma
görevini görür. Astral ışık, Anton Mesmer tarafından ortaya atılan
iradeyi hedefine götüren suptil manyetik alandır. Tekabül ise farklı şeyleri
birbirine bağlayan suptil bağlardır. Bunlar genelde astrolojiktir. Yani
belirli bir ot, tütsü, taş belirli bir gezegene bağlıdır. Dolayısıyla,
belirli bir gezegenin etkisinden faydalanmak için, o gezegene bağlı tütsü,
renk vs. kullanılır. Bu tabi ki yine bir bilgi değildir ve binlerce yıldır
açık veya kapalı bir şekilde dile getirilmiştir, özellikle Aggripa ve
Paracelsus'un eserlerinde."(10) (Okült
Diriliş ve Altın Şafak Hermetik Cemiyeti - Bölüm 1) Eğer bu yazıyı daha okumadınızsa,
konuyu daha iyi anlamız açısından bir an evvel okumanızı öneririm.
Altın Şafak Hermetik Cemiyeti (Hermetic
Order of the Golden Dawn) üyelere derecelerine uygun dağıtılan "bilgi
kağıtları" ("knowledge papers") dışında bir de "Flying
Roll" denilen yetkin üyelerin yazdıkları çeşitli araştırma raporları
vardı. Bunların bir kısmı yakın tarihte yayınlandı(11), aralarında
"İmgeleme Üzerine bazı Düşünceler" ("Flying Roll No. V -
Some Thoughts on Imagination, by V.H. Frater Resurgam" (Bu yazının İngilizce'si
sadece sitemizde bulunur) [Very Honoured
Frater Resurgam HOGD üyesi Dr. Edward Berridge'in majikal adıdır]) yazısından
aşağıda bazı alıntılar yapılmıştır, burada söz edilen Hayal Gücü için
literatürümüzde kimi yerde "İmajinasyon", kimi yerde "İmgeleme"
kullanılmıştır. İmajinasyon imgeleme veya hayal gücü
için başka bir addır. İmajinasyon kelimesinde maji kelimesini
bulabilirsiniz (i-maji-nasyon):
"İnisiye olmayan kişiler Hayal Gücünü popular anlamda "hayal ürünü" ile eş anlamda olarak idrak ederler. Başka bir deyişle, gerçek dışı bir şey olarak. Ancak Hayal Gücü bir gerçeğin ifadesidir. Bir insan astralda ve hatta daha yüksek bir alemde bir şekil yarattığını hayal ediyorsa ve o şekil o alemde mekan eden zeki bir varlık tarafından bizim alemdeki çevre kadar somut olarak algılanıyorsa. Hayal gücünün yarattığı bu şeklin geçici bir varlığı olabilir. Bu önemli herhangi bir sonuca neden olmayabilir veya da canlandırılıp iyi veya kötü bir amaç için kullanılabilir.
"Majinin uygulanması için hem Hayal Gücü, hem de İrade Gücü faaliyette geçmelidir. İkisi de uygulamada eş değerdedir. Hatta en iyi sonuçları elde etmek için Hayal Gücü, İrade Gücünün biraz önüne geçmesi gerekir.
"İrade Gücü desteksiz bir akım gönderebilir. Bu akım tamamen etkisiz olmaz. Ancak sonucu muğlak ve kısa sureli olur, çünkü desteksiz irade sadece bir akım gönderebilir.
"Desteksiz Hayal Gücü bir şekil yaratabilir ve bu suret belirsiz bir sure için varlığını sürdürebilir. Ancak irade tarafından canlandırılmadığı sürece önemli herhangi bir işlem yapamaz.
"Ancak bunların ikisi birleştirildiği zaman - Hayal Gücü bir şekil yarattığında - ve İrade Gücü o şekli yönetip kullandığında, harika Majikal sonuçlar elde edilir."
Önemli majikal unsurlardan biri de bilgidir. "Bilgi güçtür". Unutmamak gerekir ki Golden Dawn (Altın Şafak) evrakları eskiden gizli tutulurdu. Şimdi bunları açıp okumamız mümkün. Ancak o bilgiler eskiden inisiyelerin hazırlık derecelerine göre ve belirli bir düzen içerisinde basit şeylerden başlayarak verilirdi. Derece inisiyasyonları insanı bu bilgilere ehil kılmaya yönelikti. Kişide ruhsal aydınlanmayı geçekleştirmek için tasarlanmıştı. Yani modern terminolojide birer etkili psiko-dramaydılar. Halen uygulanmakta olan bu ritüeller çok etkili olduğu söylenir, Florida'da bit Amerikan Altın Şafak hermetik Cemiyeti fraksiyonun başkanı Chic Cicero, 0=0 Derece Neophyte inisiyasyonunda kendinden geçtiğini ve ritüel boyunca taşınması gerektiğini aktarmıştır. 5=6 Derece Adeptus Minor inisiyasyonu o denli etkiliymiş ki, bir çok aday ancak 6 ay sonra kendine gelebildiklerini söylenir. Her inisiyasyon bir yeniden doğumdur. Bir şeyler atılıyor, başka şeyler alınıyor. Neophyte inisiyasyonunda ritüelleri yürüten hirofantın, (Hierophant) adaya belirli bir astral tesir aşılaması gerekiyor. Dion Fortune bu inisiyasyon sırasında yıllar öncesinde bir hipnoz güçlere sahip biri tarafından ona negatif telkin göndermesinden kaynaklanan obsesyonu ve halsizliğinden kurtulmuştu(12).
"Flying Roll No. II"de (Web sayfamızın İngilizce bölümünde) W.W. Westcott şöyle yazmıştır: "Majikal güce sahip olmak istiyorsak, irade gücünden daha önce, arınmış beden, zihin ve duygu gerekir", aynı "Flying Roll"de Florence Farr şöyle yazmaktadır: "Kendimizi cehalet ve karanlıktan arındırmadan, bu irade gücünü icra etmede tehlike vardır. Önce bilgeye sahip olmadan uygulamaktan kaçınmalıyız."
Majinin ön gördüğü değişiklik geçici menfaatler yerine kendi üzerimizde tatbik edeceğimiz değişim ile birlikte evrenin iç boyutlarındaki enerji, ışık, bilgi kaynakları ile iletişim ve uyum sağlamaktır.
"Sessizlikte çalışan ve sadece Sessizliğin ifade
edebileceği Evrenin Hakimi adına, güneşin doğduğunu ve gölgelerin
kaçtığını beyan ediyorum"
Hermetic Order of the Golden Dawn, Neophyte (ilk dereceye giriş) İnisiyason Ritüelinden(1) |
Majisyen modern çağda da yaşasa sanatı
eskidir, insan yer yüzünde olduğu müddetçe onun sanatı vardı. Mağaralarda
ve ormanlarda yaşayan, vahşi doğayı mesken edinen o cesur insanlar atalarıydı.
Ailesini ve kavimi korumaya çalışan o savaşçılar, o içsel savaşçılar
yaşadığı çevrede doğru olanı yapmayı çalışıyordular. Bilmediği çok
şey vardı ve onun farkındaydı. Gereksinmelerini gidermek için doğaya
gidiyordu, derelerden su içiyordu ve su iyiydi, ateş
yakmanın sırrını öğrenmişti
ve ısınmak için odun yaktığında önünde dans eden alevlerin içine bakıyordu
ve ateş iyiydi, ciğerlerini hava ile dolduruyordu ve hava iyiydi. Topraktan söktüğü
kökler, ağaçlardan yediği meyveler karnını doyuruyordu ve toprak iyiydi.
Doğa ile baş başaydı ve onun izliyordu, güneşin doğuşu ve batışı, ayın
görkemli seyri, milyarlarca yıldızın delice gökyüzünde parıldayışını
hayranlık ve huşu ile izliyordu. Doğanın onun dostu olduğunu kavramıştı ve
derince onu okumaya çalıştığında içsel pırıltılarını hissediyordu.
Herkeste olduğu gibi onun da gözleri sabitleştiği iç dünyasına daldığı anlar vardı,
bunlar
özel anlardı. Transa dalmaya öğrenmişti, o bilgeli ataları ölüp göçmüştü ancak içsel
olarak onların yüzlerini sözlerini canlandırabiliyordu. Onlara danışmak için
daha derin translara girmeye başladı. Elindeki ilkel davulla transa girmek için
ritmik vuruşlar uygulamaya başladı. O atalarımız gibi bir şamandı. İçsel
yolculuğa çıkmanın, semavi katlara çıkmanın yollarını keşfetmişti. Gök
babası, yer anasıydı. Toprak, su, ateş ve hava elementleri hakim olması, sırrına
erişmesi gereken doğa unsurlarıydı. Ağaçların, hayvanların, atalarının
ruhları onun öğretmenleriydi ve bunlarla direkt irtibat kurmadığı sürece
gerçek bilgiye erişemeyecekti. Kavimi onda özel bir güç olduğunu
biliyorlardı ve her şeyi ona danışıyorlardı, şifa ve rüyalarının
yorumu için ona geliyorlardı.
Gerçek majisyen de bir içsel savaşçıdır. Teknoloji ve harikaları, dev uluslararası şirketler, lüks yaşam, yüksek siyaset ve medya onun içsel dünyasının bir parçası değildir. Çünkü majisi doğa ve kozmosla sade bir ilişkiye dayanıyor. Dedikodu ve alışveriş muhabbeti ona göre değil, zihninin berrak, doğru ve sağlıklı işlemesi gerekir. Gerekirse toplum normların dışına çıkar, çünkü inatla içsel olarak doğru hissettiğini yapmaya adanmıştır.
Majisyenlerin gerçek aletleri irade, hayal gücü ve bilgidir. Ancak bunları kullanabilmesi için bazı gerekleri vardır. Tabii ki bütün insanlar gibi geçimini sağlamak ve yaşamını idame etmek durumundadır. Bunun haricinde günde bir saat veya 10 dakika da olsa, zamana ihtiyacı vardır. Çalışmak için ufak da olsa bu süre içerisine rahatsız edilmeyeceği bir yere ihtiyacı vardır. İnsan kendisine hiç zaman ayıramıyorsa durumu vahimdir. Ancak zaman yaratılır. O kadar çok zamanı israfı ediyoruz ki, bu arada yaşam devam edip gidiyor, gittiği yolun sonunda da, ardı meçhul olan o kapının yanında adını şu anda anmayacağımız o melek sabırla bekliyor.
Modern ritüel majisyenler bir takım
alet kullanırlar. Geleneksel olarak bu aletleri majisyenin kendisi hazırlaması
gerekir. Ama çoğu bunları başkalarına hazırlatılırlar veya satın alırlar.
Bunların hiç biri şart değildir, bunlar sadece irade ve hayal gücü destek
unsurlarıdır. Tam donanmış bir majisyen bir odasını mabet olarak ayırmıştır.
Böyle imkanı olmayan majisyen herhangi bir odayı geçici olarak mabede çevirebilir
veya mabedi zihninde yaratabilir. Tam donanmış bir majisyen mabede girdiği
zaman özel bir kıyafet giyer, böylece çıkardığı kıyafetin taşıdığı günlük
yaşamın anılarını geride bırakılır ve sadece çalışmak için kullandığı
kıyafetin zihinsel kalıbına girer. Mabet onun kutsal alanıdır ve mabette
olan her şeyin bir içsel anlamı vardır. Ortada duran altar (sunak) dünyadır,
üzerinde yanan mum onun iç benliği, ritüel bıçağı iradesi, asa yetkisi,
tütsü düşünceleri vs.. Ancak başka şekillerde de çalışabilir, birkaç
kişi bir araya gelebilir ve deneyimli bir kişi onları yönlendirerek içsel
yolculuklar yapılabilir. Tek olarak veya grup olarak çalışmak da mümkün.
Kişi veya kültüre göre uygun sistem, yöntem, teknik ve semboller uydurmak da
mümkün. Ayrıca majinin farklı uygulama alanları da vardır. Bütün olay doğal
yetenekleri açığa çıkarmak, ortaya koymak, içsel yolculuğa çıkmaktır.
Konumuzla ilgili Elementler adlı yazımızdan şu bölümü aktarıyoruz: "Tarot kartları Arkana Major (Büyük Sır) ve Arkana Minor (Küçük Sır) olarak iki desteye ayrılır. Arkana Minor aynı bizim oyun kartları gibi dört gruba ayrılır. Bunlar: asa, kupa, kılıç ve paralardır. Golden Dawn Cemiyeti asaları ateşe, kılıçları havaya, kupaları suya ve paraları toprağa tekabül ettirdiler. Bu sembolizm hemen hemen bütün yeni ezoterik tarot kartlarına (Waite, Crowley, Golden Dawn/Wang, Golden Dawn Ritual/Cicero vs.) işlendi. Ancak bazı ezoterik sistemler, özellikler neo-paganlar biraz da haklı olarak ateşin kılıca ait olması gerektiğini ve asanın havaya ait olması gerektiğini savunmuşlardır. Çünkü kılıç ateşte dövülür ve ateş gibi yakıcı ve keskindir. Asa ise hikmet ve denge sembolüdür ve göğe doğru çıkar. Ağaçtan yapılmıştır, ağaçta havaya doğru açılır. Yeni de G.D. sembolizminde her şeyin belirli bir anlamı vardır, bir bakıma ateş asası ateş yılanı kundalini enerjisinin gezindiği omuriliğini simgeler.
"Bu dört alet aslında majisyenin çalışmalarında kullandığı aletler ve silahlarıdır. Unutmamak gerekir ki elementlerin içsel yönü de vardır. Elementlerde, majisyenin kendisinde geliştirmek istediği belirli faziletler vardır. Bunları kazanmak için onlara erişim sağlaması ve özümsemesi gerekir. Tarot kartların birincisi Majisyen adlı karttır. Burada majisyen çalışma masasının başında gözükür, önünde dört aleti: asa, kılıç, kupa ve para (disk). Majisyen bir yandan içsel elementlere hakim olmaya öğrenirken. Bir yandan da doğadaki çiğ güçler olan dışsal elementlerle karşı karşıya gelmekte. Bu deneyim ilk başlarda biraz ürkütücü gelebilir, çünkü insanlar doğadan uzak, varlığından habersiz yaşamaya alışmışlardır. Teknolojisi, bilimi, ekonomisi doğayı sömürmek üzerine kurulmuştur. Şimdi yüz yıllardır büyük bir emekle dışarıda tuttuğu o vahşi güçle yüz yüze. Bu da onun ilk inisiyasyonu. İlk önce doğayla yüzleşmeden daha yüksek inisiyasyonlar, kozmik sırlar, mistik haller vs. tam olarak yoktur. Ondan sonraki yol inisiyasyon adayının kendisini tanımasıdır. Gerçekten, bu her safhada mevcuttur ve misterlerin altın anahtarıdır, çünkü insan küçük evrendir (mikrokozmos) ve büyük evrende (makrokozmos) olan her şey minyatür olarak onda da vardır. Ancak bu sonraki safhada kendisini daha iyi tanıyacaktır. Misterler üç safhalıdır: doğa sırları, beşeri sırlar ve semavi sırlar. Bu üç safha elementler, gezegenler ve burçlar/sabit yıldızlar olarak gözükür."
Golden Dawn cemiyetinde bu elemental aletler dışında başka aletler de kullanılır. Hepsi majisyen tarafından belirli ritüellerle kutsanır ve şarj edilir. Bu aletler ritüel amaçları dışında kullanılmaz ve ritüel bitiminde tercihen siyah ipekle sarılıp emin bir yere kaldırılır.
Maji sihirli bir değneği sallayıp anında arzularımız gerçekleştirmek değildir. Tam aksine çok çalışmaktır. Kendi üzerimizde çalışmak. Bir usta çalışıp çok güzel ve değerli bir mücevher yaratabilir, bir kadının boynunda göz kamaştırıcı olabilir. Ancak kendimiz üzerinde çalıştığımız zaman en değerleri varlığımızı ele alıyoruz. Majisyenin aletleri de onun çalışma araçlarıdır. Onlara çoğu kez "majikal silahlar" denilir. Tabii ki bunların arasında kılıç ve bıçak dışında gerçek anlamda silah yoktur. Ancak majisyen bir içsel savaşçı olarak bu silahları gücünü, yetkisini ve koruma çemberini pekiştirmek için kullanır. Biraz da havaya girmek ve inancını sağlamlaştırmak için. Bir mental majide, majisyen aletleri hayal gücüyle de yaratabilir veya etkileri direkt olarak da yaratabilir.
"Ayrıca söz veririm ve vaat ederim
ki, İlahi izinle bu günden itibaren, insan ötesine erişmek üzere İlahi
Yardımla Ruhsal Doğamı arındırıp yüceltmek ve böylece kendimi yüksek
ve İlahi Benliğimle birleştirmek anlamına gelen Büyük Çalışmaya
adayacağım ve bana emanet edilen büyük gücü istismar etmeyeceğim"
Hermetic Order of the Golden Dawn, Adeptus Minor (5=6 dereceye giriş) İnisiyason Ritüelinden(1) |
Sık sık kullanılan ritüel maji teriminde, Türkçe'de bulanmayan "ritüel" kelimesi ayin, seremoni, tören ile özdeşleştirilmiştir. Özellikle modern Batı majinin "pınarı" olarak görülen Golden Dawn sisteminin açığa çıkması ile ritüel maji konusu daha çok gündeme gelmiştir. Ritüel'in anlamını kavramak ilk bakışta zor gelebilir.
John Michael Greer ritüeli şöyle tanımlıyor.
"..her ne kadar majide ritüel'den fazla şeyler varsa, ritüel sanatı dünya
geleneklerinde majikal tekniklerinin özünü oluşturur. Ritüeli sembolik
hareket olarak tanımlayabiliriz. Bir sembol (bu kelime felsefeyi içeren
sorunların yarısını kapsar, ancak bunlar bekleyebilir) başka bir şey
anlamına gelir, bir ilişkiyi tanımlar, anlam ilişkisi, sembol ve tanımladığı
şey arasında.... sembol simgelediği şey değildir, ne de kendisidir. Onun başka
bir boyutu vardır, anlam boyutu, o da (şimdilik) şuur aleminde varlığını
sürdürür. İnsanlar sembol kullanan varlıklardır, dilimiz, sosyal yapımız, dünyayı
tanımlamak için kullandığımız imajlar ve fikirler hepsi semboldür... Çoğu
zaman günlük yaşamın ritüelleri alışagelmiş yarı şuurlu bir şekilde
icra edilir... Ritüeller ve altındaki anlam ilişkileri bilinçli bir şekilde
etüt edildiği ve kullanıldığında, geniş bir imkan yelpazesi açılmaktadır.
Bu imkanlar arasında maji yöntemleri vardır... Dolayısıyla ritüele hakim
olmak belki de insan şuurunun muazzam gizli potansiyellerinden faydalanmanın
en önemli yöntemini sunmaktadır."(13)
Ritüellerde kullanılan sembolleri, küçük evren olan insanın (mikrokozmos) büyük evrende simgeledikleri şeylerle irtibat kurmanın bir aracı olarak görebiliriz. Buda bizi Platon'un mana alemindeki idealler veya psikolog Jung'un kitlesel bilinçteki arketiplerin bilinçli bir şekilde kullanma yöntemine getirir.
Diğer bir psikolojik tanımda ritüellerde kullanılan sembol ve araçlar bilinçaltı ile ilintilidir. Bu konuda W.E. Butler şöyle yazmıştır: "Majikal sistemde duyulardan zihne inen imajlar bilince yöneltilen "telkin" olarak kullanılır. Bu da ritüelin yarattığı duyarlı halden dolayı yoğunlaştığı çizgi üzerinde etkisini sürdürür... İkinci olarak, ya ritüelin performansı ile, ya da diğer bir oto-hipnoz tekniği ile, bilinçaltı seviyelerin bilince intikal etmeleri için bilinç seviyesi düşürülüp istenilen düşünceye maruz kalmalıdır. dolayısıyla majinin bütün "alet ve destek unsurları" - kılıç, asa, pentagram, kase, daireler, üçgenler, siciller, ışıklar, kıyafetler, tütsü, monoton ses tonlar ve çağrıda (envokasyon) kullanılan "barbar isimler" - hepsi bilinçaltı üzerinde topluca bir etkiyle çalışmaktadırlar. Böyle bir toplu telkin zihinde bir vites değişikliği yaratır ve böylece "irade doğrultusunda şuur değişikliği yaratmanın sanatı"(14) olarak verdiğimiz maji tanımına uymaktadır.
David Conway tarafından yapılan diğer bir tanım da şöyledir: "Maji de ritüelin en gözde faydası majisyenin duyularına direkt hitap eden bütün cisimlerin seremoninin arkasındaki fikirle sembolik bağları oluşudur. Bu sembolizm her zaman aşikar değildir, ancak emin olabilirsiniz ki, yüzlerce, hatta binlerce yıldır gelişerek, kitlesel bilinçaltıyla bağları olan zihnin derin seviyeleri tarafında gayet iyi bilinmektedir. Majide kullanılan bütün sembollerin güçlü astral eşleri olduğunu biliyoruz, bunlarda temsil ettikleri güçlerin görülür halleridir. Form, ses, renk, hareket, her şey majinin hizmetine tanzim edilmiştir. Ayrıca koku duyusu ile bilinç-altının istenilen tarafına hitap ede bilen buhur için de aynı şey geçerlidir. Kısacası, ritüele dahil edilen her şey majisyenin zihni üzerindeki etkisi düşünerek dikkatli bir şekilde seçilir."(15)
Aslında hiç bir majisyen veya okültist majiyi ve çalışma mekanizmasını tam aynı şekilde açıklamaz. Yine de bu üç açıklamada bir çok benzer nokta yakalamak mümkündür.
"Goetia varlıkları insan
beyninin bölümleridir."
Aleister Crowley, Goetia, önsüz (3) |
Majiyi içeren inisiyatik ezoterik öğretilerin
ortak bir öğesi bir şekilde öte alem kapısını aralamaktır. En eski
majisyenler olan şamanlar da bir ayağı sanki sürekli öte alemde. Özellikle
Mısır kökenli, eski misterlerde inisiyenin yaşamdayken bir süre ölümü yaşaması
ön görülmekteydi. Bu onda büyük bir dönüşüm yaratacaktı. Günümüzde
Tibet misterlerinde de aynı şey geçerli, ancak doğu kökenli ama batılılara
yönelik tasarlanmış bazı popüler sistemlere bakıldığı zaman bu unsurun noksanlığı dikkat çekmektedir.
Golden Dawn gibi Batı Tradisyonunu takip eden inisiyatik örgütlerde astral ve daha yüksek
alemlere hayattayken erişmek, nüfuz etmek en temel amaçlardan biri. Öte
alemlerle erişim yöntemleri arasında vizyon görücülüğü (scrying in the
spirit vision), yükselmek (rising on the planes), ve astral seyahat
gelmektedir.
Majisyenlerin hedef aldığı en önemli majikal yeteneklerden biri de astral seyahat, astral projeksiyon veya şuur projeksiyonu denilen edimdir. Şuur projeksiyonu deneyimi oldukça yaygındır, bir çok kişinin başına gelmiştir, ancak çoğu zaman olayın bilincinde olmadıkları için tam kavrayamamışlardır. Şuur projeksiyonda kişiler kendi bedenleri dışına çıkabilmekte, bedenlerini dışarıdan görebilmekte ve düşündükleri yerlere anında gidebilmektedirler. Ruh varlığı olduğuna dair bu denli çarpıcı bir deneyim düşünülemez. Oldukça ayrıntılı ve şaşırtıcı bilgilerle dolu şuur projeksiyon deneyimleri ünlü insanlar tarafında yaşamıştır. Ölümden dönen veya ölüm döşeğinde olan insanlar tarafından aktarılmıştır. C.I.A. ve K.G.B. gibi örgütler de dahil, bu gücü siyasi ve dünyevi menfaatler için istismar etmek amacıyla ciddi araştırmalar yapılmıştır. Hipnozla bu deneyimi yaşatmak oldukça basittir. Durum böyleyken, okültistlerin astral beden ve astral alem tezleri belirli bir itibar kazanmıştır.
Golden Dawn cemiyeti öğretilerinde astral seyahati bilinçli bir şekilde gerçekleştirmek için şöyle bir teknik öneriliyor: Bir süre bir boy aynasına baktıktan sonra, aynadaki görüntü akılda tutulur. Rahat bir yerde otururken veya yatarken hayal gücüyle bu görüntü önünde net bir şekilde canlandırılır. Derin bir nefes alınıp verilirken şuur bedenden bu görüntünün içine aktarılır. Bu çalışmada başarıya ulaşıncaya dek sürekli tekrarlanır. Başarı kişinin yeteneklerine göre ya kısa sürede ya da yıllar sonra elde edilir. Tabii ki başka yöntemler de mevcuttur. Bazı ilkel kabilelerde, Şamanlarda, Eski Mısır'da, Hindistan'da bedene narkoz etkisi yapan ve astral bedeni aniden dışarıya çıkmasını sağlayan otlar da kullanılırdı.
Şuur projeksiyonunda insanın seyyal
bedeni olan astral bedeni astral alem dediğimiz seyyal madde planına girer,
ilk safhalarda bu projeksiyonlar astral alemin fizik alemine yakın ortamlarında
gerçekleşir. Astral alemin daha yüksek boyutlarına girmek için biraz içsel
gelişme ve astral deneyim gereklidir. Bu mekan aynı zamanda ölüm sonrası alemdir. Sıkı ve sürekli bir çalışmadan
sonra Astral seyahati başarmak mümkündür, zor olan astral bedeni kontrol edebilmek ve onu
uygun ortama getirmektir. İnsan, duygularını ve düşüncelerini kontrol edemezse
hayalleri şekillenip karşısına çıkar. Negatif düşünceleri negatif varlıkları
çekebilir veya onu negatif alanlara çekebilir. 18. asırda yaşayan bir astral gezgini,
Emanuel Swedenburg'un anlattığı gibi Cennet ve Cehennem'in asıl gerçeği
budur(16). Ayrıca, yolunu bilmeyen bir yolcu da başıboş gezinen bir astral avaresi
olur.
Yeryüzü her türlü yaşam türü barındıran bir yerdir. Okyanusların karanlık diplerinden karlı dağlara dek çeşit çeşit yaşam türleri barındırır. Durum böyleyken, elbette maddenin daha narin bir formu olan astral maddeden oluşmuş ve mekan olarak yer yüzeyinden çok daha geniş yaşam alanları içeren astral alemin kendine has yaşam türleri vardır. Bu madde fizik aleme nazaran irade ve düşünce tarafından daha kolay şekil aldığına göre, yaşam türleri de daha zeki olacaktır.
Özellikle Orta Çağ majisyenin popüler bir uygulaması bedeniz varlıkları çağırmak ve belirli görev yüklemekti. Buna evokasyon denilir. Bu varlıklar ileriki bölümlerde açıklayacağımız "Sülyeman'ın Anahtarı" kitabından "Karanlığın Hayvanları" diye söz edilir. Genelde demon, ifrit veya cin olarak adı geçen ve görünümleri ürkütücü olan bu varlıkları, majisyenler görüntülerini göze hoş şekillere bürünmelerini tembih ederler. Dr. Israil Regardie gibi bazı modern majisyenler bunların majisyenin bilinçaltı komplekslerinin projeksiyonu olduğunu ve bu komplekslerin çözülmesi gerektiğini anlatırlar, ancak bu tanım bütün majisyenler tarafından kabul edilmez ve onların objektif birer varlık olduklarını savunanlar da vardır.
Korkunç şekillere bürünmek varlıkların bir nevi korunma mekanizmaları olabilir. Tibet panteonda, inisyasyon riltüellerinde ve majisinde buna yönelik bazı imalar vardır. Buna benzer bir zihniyetle Amerika'da "Cehennem Melekleri" gibi motosiklet çeteleri de kurukafa, svastika, şeytan gibi sembolleri kullanırlar, sanki "bana dalaşma ben tehlikeliyim" der gibi. Demonik varlıklar her haliyle alt seviye varlıkları oldukları belli oluyor. Modern uygulamalarda genelde bunlardan uzak durulur. Ancak ruhsal açıdan gelişmiş, psişik dengeye sahip ve deneyimli bir majisyen bunlarla yüz yüze gelmeye cesaret edebilir. O derecede biri de genelde bu tür çalışmaları aşmıştır. Oysa Orta Çağ majisyeni bu tür çalışmalara yatkın olduğu elimize geçen "grimoire"lardan belli oluyor. Modern Okült anlayışına göre demonik varlıklar alt astral dediğimiz bir bölgede bulunurlar. Alt astral her türlü nefsi duyguların, saldırganlığın yoğunlaştığı bir bölgedir.
Astral madde içinde bulunduğumuz fizik madde ortamından daha seyyal ve o
ortamda enerji ve madde arasındaki fark daha azdır. Dünyamızın astral
tabakaları fizik aleme kıyasla daha çok farklılıklara tabidir. Bizim anlayışımıza
göre cehennem tabakaları olarak idrak edebileceğimiz yerler olduğu gibi, hayal edemeyeceğimiz
güzellik ve aydınlıkta yerler de vardır. Ölüm sonrası girilen ve spiritüalistlerin
spatyum dedikleri yer de vardır.
Swedenburg'e göre ölümden sonra insanlar ruhsal titreşimlerine uygun yerlere giderler.
Astralın daha karanlık yerlerine giren kişiler oraya mahkum edildiklerinden
değil, kendi gönüllerinden oralara çekildiklerinden ve o ortama daha rahat
intibak ettiklerinden dolayı girerler. Yüksek tabakalardaki ruhsal ışık onları rahatsız
eder, kendileri gibi loş,
pis ve karanlık yerlerden hoşlanan varlıklar ile birlikte
olmayı tercih ederler. Fizik ortamında düşüncenin maddeyi etkilemesi astrala nazaran çok
daha zor olmasına karşın insanoğlunun da yeryüzünün bir çok yerlerini
cehennemleştirdiğini görebiliriz. Çoğu zaman bu doğa yasalarına saygısızlığından,
ideal değerleri hiçe saymasından gelmektedir. Fizik dünyada da yaşam
enerjisinin negatif olduğu, insanların acı ve çile çektiği alanlar hepsi
insan üründür.
Majikal evokasyon cok yaygın bir görüşe göre de her iki tezin doğru olduğu ve varlıkların bir şekilde bilincimizi yansıdıkları kabul edilir. Aslında bu tezi doğrulayacak bulgular vardır, ruh çağırma seanslara aşina olanlar da bu tür aldatıcı yönünün farkındalar. Evokasyonun yanı sıra insan üstü varlıkların davet edildiği bir de invokasyon yöntemi de vardır. İnvokasyonda çağrı ve celp değil davet vardır. Evokasyona ve ayrıca invokasyona da tabi varlıklar vardır, yanlış yöntemi yanlış varlığa uygulamak felakete yol açtığı söylenir. Evokasyonda majisyen etrafında koruma çemberini kurar ve talimatlara çok dikkatli bir şekilde uyar, çünkü varlıkların çok tehlikeli, kurnaz ve aldatıcı oldukları söylenir.
Astral alem düşünce formların mekan ettiği bir alandır. Düşünce formları insanların hayal güçleri tarafından yaratılan formlardır. Bu formların birçoğu dinsel folklorik ve mitolojiktir, bunlar tanrılar, melekler, cinler gibi şekillerde mevcuttur. Kitlesel bilinçte yaratılan hemen hemen her form bir şekilde astralda varlığını koruduğu söylenir ve bazen insanlar tarafından inançla beslenmekte ve güçlenmektedir. Eğer bir düşünce formu ilahi alemdeki arketiple ilintiliyse o bir şekilde güç kazanıp hayatiyet kazanır. Bu ilahi arşetipler çiğ enerji halindeyken insanlar tarafından kültüre göre dış şekilleri, kılıfları giydirilir. Örneğin başmelek Rafael veya İsrafel Grek tanrısı Hermes ve Mısır neteri Tehuti, Toth ile özde aynıdır. Yani aynı ilahi arşetipin farklı yansımalarıdır. İşte majikal varlıklar güçlerini buradan alırlar. Hermetic Order of the Golden Dawn cemiyetinde ağırlık olarak Kabalistik melek majisi uygulandığı halde, özellikler eski Mısır tanrı formları üzerinde çeşitli uygulamalar da kullanılıyordu. Bunlardan en ilginçleri arasında ileri seviye bir çalışma olan tanrı formlarına bürünmek (assumption of god forms) çalışmasıdır. Bu çalışmada belirli bir arketipe tekabül eden mitolojik bir varlık etüt edilir, onun astral kalıbı ile temas kurulur ve majisyen bir süre için bilinçli olarak o tanrı olur. Çalışma sonucunda o tanrının sahip olduğu yetenek veya erdem ona geçebilir. Diğer bir yazımızda belirttiğimiz gibi: "Hermetik Kabala'da genelde melekler bir nevi robot veya programlanmış enerji araçlarıdır, belli kalıp dışına çıkamazlar ve kültüre göre adları ve şekilleri değişir." Aynı şekilde Goetia gibi İbrani kökenli kitaplarda ifritler ordusunda birçok eski pagan tanrıların isimlerini bulmak da mümkündür.
Hazırlayan Kemal Menemencioğlu
1) The Golden Dawn, by Israel Regardie, (İki Cilt) Llewellyn Publications, Saint Paul, U.S.A., (1937-1940), 1970
The Complete Golden Dawn System of Magic By Israel Regardie, New Falcon Publications, Arizona, U.S.A., 1994
2) Magick - Liber ABA, Book 4, by Aleister Crowley with Mary Desti and Leila Waddell, Edited, annotated and introduced by Hymaneaus Beta, Samuel Weiser, Maine, 1997,
Magick by Aleister Crowley, Edited, annotated and introduced by John Symondss and Kenneth Grant, Routledge & Kegan Paul, London, 1973
3) The Goetica, the Lesser Key of Solomon the King, Legemeton, Book 1, Clavicula Salomonis Regis, translated by S.L. MacGegror Mathers., edited, annoted, Introduced and Enlarged by Aleister Crowley, Samuel Weiser, Maine, 1995
Aleister Crowley's Illustrated Goetia by Lon Milo DuQuette, Dr. Chrisopher S. Hyatt, New Falcon Pub. Arizona, 1992
4) Real Magic, by Philip Bonewits, Sphere Books Ltd., London, 1974
5) Blavatsky Net - Articles by H. P. Blavatsky
6) Zanoni, by Edward George Earle Lytton Bulwer-Lytton, 1st Baron, Routledge, 18??
7) History of Magic Including the Clear and Precise Expoisiton of Its Procedure, Rites and Mysteries, Eliphas Levi, Rider and Co.. London, (1913) 1957
8) The Mystical Qabbalah, by Dion Fortune, Ernest Benn Limited, London, (1935), 1966
9) Jesus the Magician, Morton Smith, Harper San Fransisco, U.S.A., 1978
10) Transcendental Magic, Its Doctrine and Rituel, by Eliphas Levi Translated and annoted and introduced by A.E. Waite, Samel Weiser, Maine, (1896) 1972
11) Astral Projection, Ritual Magic and Alchemy, Golden Dawn Material by S.L. MacGregor Mathers and Others, Edited and Introduced by Francis King, The Aquarian Press, England, 1987
12) Psychic Self Defense, A Study in Occult Pathology and criminality, by Dion Fortune, The Aquarian Press, U.K., 1973
13) Circles of Power, John Michael Greer, Llewellyn, St. Paul, Minn. U.S.A., 1997
14) Magic - Its Power and Purpose, W.E. Butler, Aquarian Press, london, (1952), 1967
15) Magic, An Occult Primer, David Conway, Jonathan Cape, London, 1972
16) Heaven and its Wonders and Hell, from Things Seen and Heard by Emanuel Swedenburg, Swedenburg Foundationi, New York, (Latince 1758). 1967
Copyright © 2001 hermetics.org
|Ana Sayfa | Yazılar | Alternatif Linkler | Doğa Linkleri | Yabancı Linkler |
| Bölüm 1 | Bölüm 3 | | Maji Linkleri (Yabancı) |