Altın Şafak Hermetik Cemiyeti

Diskur No. IV

İki Adepti (üstat) Soror S.S.D.D. (Sapientia Sapienti Dona Data, Florence Farr ve Soror F. (Fidelis, Elaine Simpson) tarafından 10 Kasım, 1892 tarihinde görülen bir Ruh Vizyonu örneği

Bu yazının İngilizcesini web sayfamızın İngilizce (Flying Roll No. IV) kısmında bulabilirisiniz. [Not: Unutmamak gerekir ki bu vizyonlarda semboller kişiye hastır, Budist kültüründe yetişmiş bir kişi lotus çiçeği gördüğü yerde bir Batılı gül görebilir, veya Buda'yı gördüğü yerde İsa'yı görebilir.]

Bir saat veya daha uzun bir süre kendinizi herhangi birisinden gelecek müdahaleden uzak tutunuz.

 

Sonra tek başınıza veya bir iki Adepti (Üstat) ile birlikte Hücreye giriniz. Birkaç dakika sessizlik ve tefekkür içinde kalınız sonra Kabalistik haç ve duasını uygulayınız. Sonra bir objeyi, örneğin bir Arkana Majör kartını tefekkür ediniz.

 

İçini görünceye dek veya alnınız gibi bedeninizin bir tarafına değdirerek tefekkür ediniz, sonrada gözlerinizi kapatınız. Bu durumda, sembolizmi, renkleri, tekabülleri vs. açısıdan önceden kartı etüt etmeniz gerekir.

 

Her durumda, çevreden tamamen soyutlanarak kartın manasına derinden inmeniz gerekir. Eğer yeni başlayan birinin aklı kartın dışında bir konuya dalarsa, ruhsal herhangi bir şeyi görmekte başarısız olur. 

 

Tarot kartının tüm sembolizmini, sonra harf, sayı, konumu ve bağlı olduğu yollarının ima ettiklerini gözden geçiriniz.

 

Vizyon  konsantrasyonun bir düşe dalma haline dönüşerek veya tepki göstermene zorlayan bir düşme hissini içeren bayılma haline andıran belirgin bir değişiklik hissiyle başlayabilir, ama eğer yüksek bir ilhamınız varsa korkmayınız, tepki göstermeyiniz, teslim olunuz ve sonra vizyon size geçebilir.

 

Eğer sizi rahatsız eden bir şey varsa, çıkarsınız, aksi halde vizyon kendiliğinden sona erer. Bazıları kendi iradeleriyle her evre buna kontrol edebilir, ama bazıları ilk başlarda zorlanabilir.

 

     

 

 

 

Örnek:

 

Arkana Majör Tarot kartı İmparatoriçe kullanıldı, kişilerin önüne koyuldu ve üzerinde tefekkür edildi, ruhsallaştırıldı, renkleri derinleşti, görüntüsü arındı ve idealize edildi.

 

Titreşimsel olarak Daleth zikredildi. Sonrada Ruh Vizyonunda uzaklarda ortaçağ örme duvar örtüsünü andıran yeşilimsi mavi bir manzara belirlendi. Yükselme çabaları yapıldı, Planlarda Yükselme; hatları ışıkla çevrili Şeffaf bir Gotik Mabetle karşılandı. Yaklaşınca mabet belirginleşti, somut bir yapı olduğu ortaya çıktı. Netzah derecesinin işaretleri verildi ve içeriye girme imkanı oldu; düşünce formu olarak 5=6 Portal işareti verildi. Girişin karşısında üzerinde bir kumru olan üç paralel yatak çubuğu olan haç vardı. Yanında karanlık bir koridora inen basamaklar vardı. Burada çok güzel yeşil bir ejderhaya rastlandı. Zarar vermeye niyeti yoktu ve bir kenara çekildi. Bir köşe dönüldü, karanlıktan çıkıldı ve beyaz ışıkla aydınlanmış mermer bir terasa girildi, ötede yaprakları beyaz kadifemsi hafif yeşil çiçekli bir bahçe vardı. Burada yeşil giyimli, pırlanta kemerli ve yıldız taçlı devasal bir kadın belirlendi, sağ elinde ucu beyaz lotus çiçek motifli altın bir as vardı, sol elinde üstünde haç olan bir küre vardı. Bir kumru resmi olan kalkanı vardı.

 

Gururlu bir şekilde gülümsedi ve insan ruhu ismini sorgularken, şöyle yanıtladı "Ben büyük Ana İsis'im, bütün dünyaların en güçlü olanı. Ben savaş vermeyen ama her zaman muzaffer olanımdır. Ben erkeklerin bütün zaman boyunca aradıkları Uyan Güzelim ve sarayıma giden yollar tehlikeler ve illüzyonlarla çevrilidir. Beni bulamayanlar uyur; veya sonsuza dek Fata Morgana'yı ararlar, ve bu illüzyonu hissedenleri yoldan saptırırılar - Ben yükseklere yüceltildim ve insanları kendime çekerim, Ben dünyanın arzusuyum. Ama beni bulanların sayısı azdır. Sırrım açıklandığında Kutsal Kasenin sırrıdır.  

 

Bu sır sorulduğunda şöyle yanıt verdi: - "Gelin benimle, ama önce beyaz giyin, işaretlerinizi üzerinize koyunuz, götüreceğim yere yalın ayak takip ediniz."

 

Bir süre yürüdükten sonra mermer bir duvara geldik, gizli bir düğmeye basıldı ve küçük bir bölmeye girdik. Burada sanki ruh bir sis şeklinde yükseliyordu ve bir binanın küçük kulesinde toplanıyordu. Bu yerde bir şeyler belirlenmeye başladı ama izin verilinceye dek ona bakamadık. Doğuda güneş altın bir küre şeklinde yükseliyordu ve ona doğru kollarımızı uzattık ve başımızı eğdik. Sonra dönerek merkeze doğru diz çöktük gözlerimizi kaldırmaya izin verildi ve kalpli bir kupaya kaldırdık. Üzerinde güneş parlıyordu. Kupada berrak yakut renkli bir sıvı gözüküyordu. Sonra 'Bayan Venüs' şöyle dedi: "Bu aşkı kalbimden kopararak dünyaya veriyorum; bu gücümdür. Aşk insanın anasıdır -- Tanrının yaşamın özünü insanı felaketin eşiğinden kurtarmak ve sonsuz yaşama yolu göstermek üzere vermesi. Aşk İsa'nın anasıdır--

 

'Ruh ve İsa en yüksek aşktır - İsa Aşkın Kalbidir, Büyük Ana İsis'in kalbi -- Doğanın İsis'i. O İsis gücünün ifadesidir -- O kutsal kasedir ve kasede bulunan ruhun yaşam kanıdır.   

 

Bundan sonra, insanoğlunun ümidi Onun yolunu takip etmekte olduğunu işittikten sonra, Kutsal Kasenin muhafaza edilmesi için kalbimizi verdik; sonra beşeri hayal gücümüzün bize ima ettiği gibi ölüm tatmaktansa, en yüksek cesaret ve gücün bize girdiğini hissettik, zira kalplerimiz artık onunla, dünyadaki en güçlü erkle temasta olacaktı.

 

Dolayısıyla, sonradan "hayatını veren onu kazanır" sözünün doğruluğunu öğrenmenin mutluluğu içinde yolumuza koyulduk. Zira, her şeyini başkalarının iyiliği için verene, aşk olan o güç verilmiştir.

[Ana Sayfa ][Yazılar]